30 Nisan 2012 Pazartesi

Narin Cemik

Küçükken anneme "benim bacaklarım ne zaman yarasız olacak?" diye sormuştum..
Meğer annem de zamanında anneanneme aynı soruyu sormuş..
Cevapsa "büyüyünce"ydi.. Ama cildim o kadar hassas ki hala daha bacaklarım, kollarım morarık ve çizik dolu..
O kadar ki "hadi gel" deyip kolumdan tutup azıcık çekiştirseniz anında morarır..
Cemik de annesine çekmiş sanırım :)
Cildi o kadar hassas ki anında kızarıp morarıyor.. 
Gerçi fotoğraflarda pek belli olmamış.. 
Bacaklar mosmor :) Her baktığımda gülümsüyorum çünkü biliyorum ki o morarıkların sebebi sert çarpmalar değil, hafif dokunuşlar..
Suratını da küçükken tırnağıyla çiziyordu, artık yerlerde sürterek yara bere yapıyor.. 
Ama mucizevi derecede çabuk iyileşiyor..
Keşke benim cildim de kendini o kadar çabuk yenilese de özel günlerde morarıklarımı kapatmak için fondöten kullanmak zorunda kalmasam.. :)

28 Nisan 2012 Cumartesi

Haftanın Insatgram Anları VOL 28, 29

Evin tadilatı, Cemik'in kudurukluğu, benim depresifliğim tam gaz devam ettiği için geçen hafta da "Haftanın instagram Anları"nı yapamamıştım.. 
O yüzden bu hafta da çifte kavrulmuş bir instagram haftaları sunuyorum size.. :)
Buyrun son iki haftanın instagram anlarıma.. 
 Kendime o kadar zaman ayıramıyorum ki, yapmak istediklerim resmen rüyalarımı süsler oldu.. Bir de buna gelen bir zarfın üstündeki bu pullar mesaj olarak eklendi.. Artık dikiş dikmek istiyorum.. İstemeyi geçtim yatak odasının ve Cemik'in perdelerini dikmem şart!
 Cemik yolda böyle bir pozisyonda uyuya kaldı :) Biz "iki salla bi bağla" pozisyonu dedik..
 Nasıl başardıysam geçen hafta Cemik'in albüm işini aradan çıkarttım.. Daha doğrusu bir yaşına kadar olan kısım tamamdır.. Gerisi için fotoğraf seçip bastırmam gerekiyor.. 
Bu evin geçen haftaki hali.. Gördüğünüz her kırmızı nokta bir dübel demek.. O ara kafamın boyutlarını hayal edebiliyorsunuzdur.. 
 Nefes almak için Pazar günü Çeşmealtı pazarına gitmiştik.. Sağ üst köşe sezonun son arapsaçlarından.. Artık iyice kartlamaya başlamışlar.. 
Yine Pazar günü kaçamağımız Urit Zirve.. Burada bahsetmiştim... 
 Pazartesi akşamı Doorstepping'lerle programlandık.. Akşamüstü vapurla geçtim Bostanlı'ya, mini bir yürüyüş yaptım.. Yolda da kapak kumbarasına denk geldim. Biriktirip de nereye bırakacağını bilemeyenlere duyurulur.. Bizim de yine birikti ama benim adresim IKEA. 
 Cemik artık yatak keyfinden de anlar oldu.. Öğlen uykusundan uyanınca bir süre sempatik sempatik yatağından çıkmıyor.. 
Bu arada artık iki uykudan günde bir uykuya terfi ettik.. Öğlen yemeğinden sonra bir vuruyor kafayı, iki buçuk, üç saat uyuyor.. 
 Yine bir çamaşır günü ve yine bir çamaşır makinesini yakından takip :)
 Ve haftanın en mutlu anı.. Aylardır dört gözle beklediğim eriklerimiz oldu.. Sulu sulu.. 
 Bu kareler de Eluş'umun doğum gününden.. Pasta teyzoşum İkbush'un eseri tabi ki.. 
 Bu mini tabak ikramların yalnızca bu kadarcığını alabildi.. Hepsi de lezizdi.. 
 Ve tabi ki kuduruk bir doğum günü partisi sonrasında Cemik için kaçınılmaz son.. 
 Bu kare de geçtiğimiz Pazar gününden.. Naz birilerinin kömürlüğüne dalmış galiba.. 
 Pazartesi iş halletme günümüzdü.. Önünden geçerken denizdukkani.com'a da uğradık.. Malumunuz deniz ve balık mevsimi geldi :)
 Salı günü doktor kontrolümüz vardı.. Pembe renkli haberi alınca IG arkadaşlarımla da paylaştım hemen..
 Ve Cemik traş oldu :) O günü de şurada anlatmıştım.. 
Bu kare de dünden.. Cemik ve elektrikli süpürge aşkı.. 
.
.
Herkese iyi hafta sonları.. 

26 Nisan 2012 Perşembe

Cemik ve ilk Saç Traşı..

Bugün Cemik'in hayatında bir ilki daha yaşadık..
Malumunuz Cemik keltoş bir bebik olarak dünyaya gelmişti...
15 ayda uzadı uzadı, bu boyutlara ulaştı saçları ve artık oğlumun traş olma vakti geldi..
Böyle bir sahne yaşar mıyız diye merak içindeydim ama yaşamadık :)
Anca uzadığı için saçları, kıyamadık bi süre :) Ama artık gözüne girmeye başlamışlardı..
 Kuaförü Cemik'i oyalaması için favori çizgi filmini de açtı.. 
 Bundan sonrasıysa göz açıp kapayana kadar geçti..
 Adamın zaten hepi topu bir tutam saçı olduğu için işlem de kısa sürdü..
 Fönle kıl tüyden kurtulma aşamasında bile ses çıkarmadı, ki kendisi pek sevmiyor saç kurutma makinesidir, fön makinesidir öyle şeyleri..
İşte yakışıklımın profilden ve..
 Zar zor da olsa önden, kısaltılmış saçlı hali..
.
Artık Cemik'in net fotoğrafını çekmek imkansız gibi birşey.. Hele de telefonla.. Bir an bile sabit durmuyor..
Bu arada fark ettiyseniz Cemik'in faça bozuk.. Bu ilk saç traşı gününde daha bi akça pakça olaydı güzel olurdu ama... :) Bundan sonra zor herhalde.. Çünkü kendisi tam bir bahçe çocuğu ve yerlerde yuvarlanmak konusunda da üstüne yok :)
Bu da fotoğraflardan sonra bugünün en büyük hatırası..
Yakında Cemik albümünde yerini alacak..



24 Nisan 2012 Salı

Eneeemmmmm.....



Hiiçççç lafı dolandıramayacağım mutluluğumu haykırmam lazım..

^_^

Cemik'e kız kardeş, Eluş'a kanka, Lâl'e görümce geliyor..
Tey tey tey!!!!!
.
.

Benim kızım olsa nasıl bişey olur diye bi bakayım istedim..
Cemik'e bi toka iliştirdim..
:)

Şimdi daha bir heyecanlıyım..
Erkek olsaydı da sevinirdim ama işin doğrusu gönlümden "bir de kızım olsa" diye geçiyordu.. 
Her iki meyveden de tatma şansımız olacak inşallah..
Kız erkek fark etmez Allah isteyen herkeslere versin..
Aminnn.. 
^_^


23 Nisan 2012 Pazartesi

23 Nisan

Şu ara kafamı kaşıyacak vakit bulamıyorum.. Biriken konularım, düzenlenesi taslaklarım var..
Bunlara vakit ayıramıyorum ama 23 Nisan'ı kutlayacak vakit her zaman var..
Biz bayraklarımızı astık, moral bozucu söylenti ve haberlere rağmen kutluyoruz bayramı..
"Ben Atatürk çocuğuyum" diyen herkesin bayramı kutlu olsun..

16 Nisan 2012 Pazartesi

Gidelim Gömelim VOL 2 : Urit Zirve

Yeni yerler keşfetmeye devam ediyoruz..
Ama bu sefer meselemiz gömmek değil, manzara keyfi sürmek..
Mekanımız Urit Zirve diye bir yer.. 
Urla Çeşmealtı'ndan devam ediyorsunuz.. Güvendik'e geldiğinizde zaten tabelalar başlıyor..
Manzaraya ulaştığınızda fazla bir mekan seçeneğiniz yok.. 
Biz önünde en çok araba durmuş olanı tercih ettik.. 
Yukarıda menüsünden seçmeleri görebilirsiniz.. 
Biz yemek yemedik..
İşin doğrusu içeri girdiğimde iştahım hiç kabarmadı..
Yukarıda meze teşhirini görebilirsiniz..
Hava güzel olduğu için biz dışarıda oturduk ve tavsiyem buraya gitmeye karar verirseniz hava güzelken gidin..
Dışarıdaki manzara varken içeride oturmayı tercih etmezsiniz..
.
İçeride tamamen ağaç kullanılmış.. 
Ahşaptan hoşlanırım, hatta mekana sıcaklık kattığını düşünürüm ama bu kadarı bana biraz abartı geldi :)
Bu da tuvaletten salona çaktırmadan bir bakış.. Ahşap kokusu geldi mi? :)
Gelelim mekanın en güzel tarafına..
Çok güzel bir manzara..
.
Yemeklerinden tatmadığımız için bir şey diyemeyeceğim ama..
 Birası ve..
Biranın yanındaki patates kızartması güzeldi..

14 Nisan 2012 Cumartesi

Haftanın Insatgram Anları VOL 26, 27

Son bir haftadır aksilikler üst üste geldi.. 
Çok bunalmış durumdayım..
Yorgunluktan gece 11'i bile göremez oldum..
O yüzden de geçen hafta "haftanın instagram anları"nı yapamamıştım..
O yüzden buyrun son iki haftanın instagram anlarıma..
 Cemik'in albümünü hazırlamak için yaşını doldurmasını bekliyordum.. Nihayet başladım.. 
Kendisine hitaben notlar yazıyorum her fotoğrafın altına.. Yıllar sonra bakması güzel olacak..
 Pazar günü Doorstepping ve Turchii'lerle Ildırı'ya gitmiştik..
Dalından çağla badem topladık..
 Kuzen Ardrone'u da getirmişti.. Hafif rüzgara rağmen uçurdular.. 
 Cemik açık havada uyudu o gün akşam üstü uykusunu..
 Pazartesi sabahı pozitif uyandım.. Canafor diş fırçalığımızla günaydın dedik..
 Sonra bileklik örmek için çarşıdan neon renklerde ip aldım.. 
 O gün arkadaşım bit kadar saçlarımı balık sırtı örmeyi başardı.. Çok da güzel oldu..
  Kocci'yle yemeğe çıktık o akşam.. Beni almak için Alsancak'a geldi.. Ben de anneannemi ziyarete gitmiştim.. Ama apartmana girmek için 100m engelli parkuru geçmem gerekti.. Gül sokağın o günkü hali..
Salı günü Cemik'in bakıcısı ve evi toparlayan kadın işi bıraktı.. 
O günkü sinirimle bütün detayları anlatasım, yazasım ve rahatlayasım vardı ama şimdi başa sarıp sinirlerimi bozmak istemiyorum.. 
Ama kısaca evinde tadilat başlayacak, çalışan, bir çocuklu, düşük tehlikesi geçirdiğini bildiği hamile bir kadını yüz üstü bıraktı.. Üstelik bir kaç hafta önce kayınvalideme "evde yaşarken tadilattan nefret ederim" demiş.. Allahından bulsun diyorum.. 
Bu durum dolayısıyla eve dönüş yapmak zorunda kaldım.. Tekrar bakıcı aramak, bulmak, güvenene kadar başında durmak ve çocuk emanet edecek duruma gelmek en azından 2 ayımı alır.. Zaten 8 aylık olunca işi bırakıp eve dönecektim.. Erken döndüm, ne yapalım..
Her şerde bir hayır vardır diyelim..
Kocci bu tadilatı BTT olarak isimlendirdi.. Yani Büyük Türk Tadilatı.. 
İlk ayakta pencerelerimiz Aragon gazlı pen ile değiştirildi..
Dolayısıyla ev inşaat alanına döndü.. Şansımıza yaz gibi giden hava o gün serinledi, evdeki bütün pencereler aynı anda sökülünce evde durulmaz oldu.. Cemik'le günü bahçede geçirmemiz gerekirken çise kıvamını biraz aşan yağmur yüzünden komşuma sığındık.. Bütün gün kızcağızın başındaydık.. İyi ki var.. Okuyorsa öpüyorum =*
 Ertesi gün parke ve kalan iki pencere de halledildi.. 
Bu o gün, mutfağımın hali..
Naylon maylon serdiler her yere ama maalesef o kadar toz toprak inşaat pisliği oldu ki, o minnacık moloz tozları her yere sinsice sızdı..
 Pazar günü Cemik'i anneannesine bırakıp Kocci'yle kolları sıvadık.. Yapabildiğimiz kadar temizliği yaptık..
En azından bi kabasını aldık, ev tekrar terlikle gezilebilir hale geldi..
Hava da ısınmaya başlamıştı, hararetimi buzlu sodayla aldımdı biraz..
Hazır Cemik de annemlerde ve keyfi yerindeyken Kocci'yle bir Pazar kaçamağı yaptık..
Bu kaçamağı hak etmiştik..
 Yeni haftaya işte böyle bir başlangıç yaptım..
Evde dünyanın temizlik işi varken, tam da zamanında elektrikli süpürgem bozuldu.. 
Geldi mi üst üste geliyor işte.. Ama neyse ki tamir oldu, dün Kocci getirdi.. 
Allahıma bin şükür saatlerce kendi kendine oyun oynayabilme kapasitesinde bir oğlum var..
Bütün bu hengame ve gürültüde Cemik hem bütün uykularını uyudu hem de beni hiç üzmeden odasında oturdu..
Ev yavaş yavaş adam olmaya başladı.. Salon perdelerini de yıkayıp, ütüleyip, astık. Mobilyalar yerli yerine geldi.. Yerleşmesi gereken ıncık cıncıklar bitmese de inanılmaz boyutlardan çıktılar.. Pencere pervaz kenarlarının boya rötuşları yapılacak daha ama o kadar büyük işten sonra bu o kadar korkutmuyor gözümü..
Şu günlerde de dış cephe izolasyonu yapılıyor.. Evin her iki karışına bir dübel atılıyor.. Kafam oldu kazan.. Ama en azından evin içinin işi bitti.. O da bir şey..
Ben de bugün hiç işim yokmuş gibi mutfaktan çıkmadım.. Anneanne böreği aşerdim de :) 
Kenardan göz kırpan da Aselasan 4811, kendisi telsiz olur.. 
Nostalji olsun diye almak istiyorduk, Camiadan bir abimiz hediye etti..
.
.
İşte böyle geldi geçti iki hafta..
Umarım hafta sonumuz güzel geçer..
Herkese iyi hafta sonları..