23 Ekim 2011 Pazar

Çok özledim...

Geçen sene bugün kaybettik dedemi..
Hala daha inanamıyorum..
Hala daha aklıma geldiğinde burnumun direği sızlıyor.. İçim acıyor.. Gözlerim doluyor..
İnanamıyorum... Sanki öyle değilmiş gibi geliyor...
.
.
Benim dedem..
Ali Ekrem ERKAL...
Yazardı.. Sarraftı..
Biz küçükken katlayarak mendil bebek yapardı..
Bayramlarda bahşişi gıcır paralarla verirdi.. Ve o bayramlarda balonlar hiç eksik olmazdı.. Rengarenk balonlar verirdi bize..
Çok evhamlıydı.. Eve dönme saatini bir dakika aksatsan meraklanır, yollara düşerdi. Ildırı'ya gidiyorsak, gecenin karanlığında yollarda karşılardı bizi...
Ellerini arkasında kavuşturarak yürürdü.. Dede yürüyüşüydü o.. 
Nar ayıklardı bize saatlerce.. Teşvik ederdi ağaçlara tırmanalım, meyveleri dalından koparalım diye..
Ortaokulda öğlen onlara yemeğe gitmişsem, o da oradaysa, portakal suyu sıkardı..
Hep çok şıktı.. Jilet gibi giyinirdi.. Başında da her zaman şapkası olurdu.. Kışın takım elbisesinin üstüne uzun pardösü giyerdi.. Uzun boylu, çakı gibi ve çok yakışıklıydı..
Çiçekleri çok severdi.. Çok meraklıydı.. Bahçesi hep cıvıl cıvıl olurdu..

Anneannemle birbirlerini çok severlerdi.. 
Termometrelere çok düşkündü.. İçerisi, dışarısı, salon, odalar.. Kaç derece bilmek isterdi.. 
Çeşme'de salıncakta sallarken bizi, "tin tin tini mini hanım" şarkısını söylerdi.. Keşke Cem'e de söyleyebilseydi..
Arabada midemiz bulanmışsa "hep yeşildir elbiselerim" şarkısını söyletirdi.
Gençliğinde yaşadıklarını dinlemesi çok keyifliydi.. Saatlerce anlatsa dinlenirdi..
Esnaflıkta başına gelenler, askerken başına gelenler..
Hayvanları da çok severdi.. Ildırı'daki ev Ali Baba'nın çiftliği gibiydi.. Tavuklar, tavşanlar, ördekler, kazlar, kediler, köpekler, balıklar.. Baykuşları ve saksağanları da çok severdi.. Ne kadar zeki olduklarını anlatırdı..
Ildırı'daki zeytin ağacına ağaç ev yaptıracaktı bize.. Sonra yapmadı.. Köpeklere kulübe yaptırınca "köpekleri bizden daha çok seviyor" demiştim içten içe.. 
Hep ciddiydi.. Asker adamdı çünkü.. Kore gazisiydi.. Ama hiç beklemediğin bir anda öyle bir espri patlatırdı ki! Güldürürdü...
Telefonda "dede" dediğimde "gülüm" derdi.. 
Salonda onun koltuğu belliydi.. Hep oraya otururdu.. Elinde kocaman kehribar tespihiyle oynardı..
Böyle yazmıştı hatıra defterime..
Torununun torununu geçtim de, keşke torununun çocuğunu görebilseydin..
Onun da hatıra defterine yazabilseydin..
Keşke..
Çok özledim.. Dedecim..

5 yorum:

  1. benim anilarini anlatacagim bir dedem bile yok.
    Anne dedem ben anne karnindayken olmus.
    Baba dedelerim oz olan adimi bile bilmiyor desem yeri
    uvey olan da ben kucukken vefat etti :(
    dede torun gordugumde agliyorum ne guzel bir duygudur
    sen doya doya yasamissin kiymetini bil!

    YanıtlaSil
  2. Dedeler çok eskiden kalan, en güzel anılarının olduğu insanlardan biri
    Allah rahmet eylesin
    :(

    YanıtlaSil
  3. ne kadar guzel yazmissin... ben de hala inanamiyorum

    YanıtlaSil
  4. ananemlere çıktığımda dedem bazen keyifli olduğunda rakısını koymuş sigarasını yakmış keyif yapıyo olurdu... Senede bir ya da iki, bir de ıldırıya gittiğimizde ne sevinirdi... Çok özledim...
    Çok güzel yazmışsın...

    YanıtlaSil
  5. serrose
    Gerçekten çok şanslı olduğumu düşünüyorum...

    charcoaloddity
    teşekkür ederim..

    Turaç
    Uzun süre de inanamayacağız sanırım..

    Handesign
    Evet ya.. Rakı içiyorsa kesin çok mutlu ve keyifli olurdu :)

    YanıtlaSil

Çok güzel yorum yazıyorsunuz.. Ne de güzel yazıyorsunuz.. Azcık daha yazsanıza..