9 Haziran 2012 Cumartesi

Haftanın Insatgram Anları VOL 34-35

Buyrun son iki haftanın instagram anlarıma..
 İki hafta önceden, kaldığım yerden devam ediyorum :)
Flormar'ın bu serisine bayıldım.. Sürmesi rahat, kolay kolay çıkmıyor ama çıkarması azıcık zor maalesef.. 
 Hafta sonu kuzenler bizdeydi.. Bizimkiler ilk defa odalarında yalnız oynadılar.. Biz de kameraden izledik eğlendik :)
 Burada da bahçe keyfindeler..
 Akşamına da hatırlarsanız köfte partisi yapmıştık :)))) Merak etmeyin tekrar etmedik bu köfte partisini, fotoğraf iki hafta öncesinden.. 
 Pazar sabahı, sabah şekerleri :)
 Yine aynı gün akşam üstü ben biraz uzandım, Cemik de babasıyla bahçedeydi.. Kalktığımda telefondan bu kareyi gördüm :) Koccicim evet, kirlenmek güzeldir :)
 Hafta başında felaket yağmur yağdı.. Afet gibiydi.. İlk defa yağmurdan huzursuz olduk.. Elektrikler gitti, hatta bütün gece fazlardan biri gelmedi.. Sadece salonda elektrik vardı.. 
 Cuma sabahı postumu havaalanından yapmıştım.. Yolculuk başlamak üzere.. 
 Bu işarete Kocciyle çok güldük.. Kendisinin açıklaması da şöyle: Şemsiyeli el arabasıyla girmek yasaktır! :)
 Daha havaalanında başladık yemelere :) Maltesers favorimdir.. Hep öyle kalacaktır..
 Bu makaronları da Doorstepping şerefine yidim :) Ama en güzeli kakaoluydu.. 
 Fransa'ya kadar gidip escargot yememezlik olmazdı.. İnanılmaz lezzetliydi.. tadı damağımızda kaldı.. 
 Bir süredir Eiffel kulesi gece 22:00 ve 01:00 arası saat başı ışıklandırılıyormuş.. Bize de bir iki kere denk geldi..
 Bu gördükleriniz de özünde salata.. Ama salata demeye bin şahit lazım.. Azıcık yeşillik vardı, onun dışında bol keçi peyniri ve kızarmış patates.. Ve bizim yiyemeyip kenara ayırdığımız bir dilim jambon.. 
 Tatilimizin son günü Napoleon'un mezarını da ziyaret edip bi fatiha okuduk :)))
 Ve ayın 6 sı.. Gidiş için hazırız.. Bu fotoğraf otelimizden.. 
 Dönüş rezilliğimizden bir kare.. 1 saat boyunca bir yolcunun valizi için ayakta dikildik.. 
 Dönüş rezilliğimizin tek güzel kısmı.. Tam konforlu bir otelde keyif.. 
 Perşembe sabahı uçağın kalkmasına bir buçuk saat kala biz kapının önünde hazırdık... Zaman geçmek bilmedi..
 Ve nihayet İzmir.. Canım İzmir'im.. Dünyanın hiç bir yerine değişmem herhalde.. İnsanın kendi memleketi gibisi yok..
Ayağımızın tozuyla muhteşem bir akşam yemeğine davet edildik.. Komşularımızdaydık o gece.. Evimize geldik.. Hoş bulduk.. Hem de nasıl hoş bulduk :)
.
.
Son iki haftamız böyle geçti..
Bir haftalık tatil iyi geldi.. 
Şimdi sırada Paris postu bombardımanı var.. O zamana kadar hoşçakalın..
Herkese iyi hafta sonları :)

1 yorum:

  1. Ne eğlenceli bir post olmuş. Ojelerin rengine vuruldum derken kendimi Napelyon'un mezarında buldum. Paris postunu sabırsızlıkla bekliyorum..

    YanıtlaSil

Çok güzel yorum yazıyorsunuz.. Ne de güzel yazıyorsunuz.. Azcık daha yazsanıza..