7 Haziran 2012 Perşembe

Memleketteyiz ama....

Memleketteyiz ama hala evimize çok uzağız..
Uçağımız tam vaktinde, saat 18:10'da Paris Orly havalimanından kalktı... Tahmini uçuş süresi 2 saat 55 dakikaydı.. Eve dönüş yolunun mutluluğuyla keyfimiz gayet yerindeydi ama yola çıktıktan hemen hemen bir buçuk saat sonra yapılan anonsla biraz keyfimiz kaçtı.. Hostes uçakta doktor bulunuyorsa kabin ekibine kendisini tanıtmasını istiyordu..
Uçağın kuyruk kısmında rahatsızlanmış bir yolcu vardı.. Üzüldük, önemli birşey olmaması için dua ettik..
Ama yarım saat sonra kaptan, sağlık sebebiyle acil iniş yapacağımızı söyledi.. İnişe başlamışken arkadan çığlıklar, feryadlar yükseldi.. Yolcu hayatını kaybetti sandık ama neyse ki öyle değilmiş.. Sanırım hasta yolcunun yanındaki kadın öyle sanmış.. O anki sıkıntımı anlatamam.. Çok şükür adam hayattaydı..
Neyse, bir hava limanına indik, sağlık ekipleri geldi, adama önce uçakta müdahale ettiler sonra da ambulansla götürdüler.. İnen yolcuların valizleri de bulunup indirildi uçaktan.. Bütün bu bahsettiklerimin olması yarım saati buldu.. Hiç önemli değil.. İnsanlar canıyla uğraşırken beklenen vaktin bi önemi yok.. Ama sonrasında olaylar sinir bozmaya başladı..
Bize hiç bir bilgi verilmedi.. Hangi memlekette olduğumuz dahil olmak üzere... Telefonları açınca Sırbistan'da olduğumuzu öğrendik.. Ama bize bir açıklama yapmamakta inat ettiler.. Ne zaman kalkıyoruz? Sonraki uçak ne olacak sorularınaysa "yakıt alıp kalkacağız, bağlantılı uçaklar için karşı taraf bilgilendirildi, bekletilecek" yanıtını aldık..
Bağlantılı izmir uçuşumuz 23:45 deydi.. Biz uçaktan 23:35'de indik check in için sıraya girdiğimizde saat 23:50ydi.. Yanımda duran görevliye "hamileyim, öncelik tanıyabilir misiniz? Tuvalete gitmem lazım" dedim.. Kadın "siz gidin nasılsa sıra var" dedi.. Ben de "ama bağlantılı uçuşa yetişeceğiz" dedim.. Gelen cevapla şok geçirdik.. Uçak kalkmış.. Bizi beklememiş.. Uçağın bekletilmesi gibi bir kural yokmuş.. Sonraki uçağa binecekmişiz.. O uçak da sabah 9:55 deymiş..
Bizim bildiğimizse bağlantılı uçakta bir süre gelecek olan yolcular bekletilir.. Ki daha önce başımıza gelmişti..
Neyse.. Başa gelen çekilir, her şerde bir hayır vardır.. Ama sonrasında olanlar tam bir rezalet.. Havaalanında bulunan otele transferimiz için olduğumuz yerde hemen hemen 1 saat bekletildik.. Sırf valizini almak isteyen bir yolcu yüzünden.. Otele iki sefer yapın dedik, olmazmış..
Neyse, yolcunun valizi geldi, servis arabasına binmeye başladık.. Ve bilin bakalım ne oldu? Araca sığmadık.. Yani Türkçesi boşuna bekletilmiş olduk, araç bir kısmımızı götürüp kalanları almak için geri döndü..
Şimdi oteldeyiz.. Biraz da Polyannacılık oynayalım..
Otel çok güzel.. Çay kahve ikramıyla birlikte Paris'teki bir buçuk kişilik yatağımızdan sonra devasal gelen yatağamıza uzanıp keyif yapıyoruz..
Bizim burada rahatımız yerinde ama sabah Cemik'i yatağından kendimin kaldırma hayalleri suya düştü.. Ve tabi insan evini her zaman otele tercih eder heralde..
Yine de her şerde bir hayır vardır diyorum ve son kez hasta yolcu için dua edip uykuya dalıyorum..
Herkese iyi geceler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çok güzel yorum yazıyorsunuz.. Ne de güzel yazıyorsunuz.. Azcık daha yazsanıza..