Bu sefer çok yalnız kalasım var.. Biraz da anlatasım..
Ama ne yorum duyasım var ne de tavsiye..
.
Deniz doğdu..
Hamileliğim sıkıntılı geçti.. Keyifli değildi.. Muhtemelen sıkıntıdan, kasılmalar yirmili haftaların başında başladı.. Yürüyemedim.. Rahat hareket edemedim. Hamileliğin sonuna kadar iğneler, ilaçlarla geçti.. Kritik haftayı atlatana kadar hep bir yürek çarpıntısı.. Ama sonuna kadar bekledi Demiz doğmak için..
EMDR tedavisinden bahsedeceğim demiştim, edemedim, ama çok işe yaradı. İşinin ehli bir psikologla gerçekten çok iyi geliyor, travmaları, korkuları olanlara tavsiye ederim..
.
Deniz 12.02.2015 tarihinde geldi dünyaya.. İlk defa randevulu bir doğum yaptım, son gece hiç uyuyamadım, nefes alamadım..
Doğuma girerken de çok gergindim.. Ama iyi geçti her şey, sağ salim kavuştuk oğlumla..
.
Hep Ece geri gelir mi diye düşünüyordum, doğar doğmaz anlarım diyordum.. Gelmedi.. Deniz, Ece değil.. Bambaşka bir bebek.. Farklı.. Daha göremiyor bile ama bakışları farklı, memesini emişi farklı, kokusu farklı, hissettirdikleri farklı..
.
Bu sefer annelik zor.. Hem de çok zor..
Korkular farklı.. "Hasta olur mu?" dan öte..
Beynimden kovamadığım kadar yoğun..
Her an, son anmış gibi hasretli.. Sanki kokusunu son kez içime çekiyormuşum gibi..
Kimselere veresim yok..
"Doğru düzgün göremedik, kucağımıza bile alamadık" serzenişleri...
.
Cemik kapıda zıplayarak karşıladı kardeşini.. Sonra görünce hayal kırıklığına uğradı.
"Kucağına almak ister misin?" dedim, istemedi.
Sonra sonra biraz alıştıktan sonra, yanıma gelip "Şimdi bu Ece mi?" diye sordu..
"Değil annecim, bu başka kardeş." dedim.
Tamam dedi ama yetmedi.. Önce "Ece geri gelsin" dedi, sonra "bu kardeşimin adı Ece olsun" dedi,
"Bu kardeşim gidince, Ece geri gelecek mi?" diye sordu..
.
Kalbim paramparça..
Acılar tazelendi.. Belki de 1 sene olmak üzere, ondandır..
.
"Deniz gitmeyecek annecim" dedim..
.
Pedagog tekrar kaybetme korkusu yaşıyor, ona Deniz'in gitmeyeceğini söyleyebilirsiniz, biraz zamana ihtiyacı var dedi..
Ama genel olarak Deniz'e karşı iyi.. Uzun süre uyuduğunda "hadi kardeşimi uyandıralım" diyor, "anne öpeyim kardeşimi", "kucağıma alabilir miyim?" diyor..
Kardeşiyle ilgili yardım istediğimde koşa koşa yapıyor.. Kirli çamaşır sepetini banyoya kadar o taşıyor, makineyi çalıştırıyor, giysi istediğimde getiriyor, kirli bezlerini çöpe atıyor, -henüz düşmedi- göbeğine bakmak istiyor. Ağladığı zaman "anne kardeşimi koru!" diyor.. Ona müzik açıyor.
Deniz uyurken henüz sesinin ayarını bilemiyor ama zaten Deniz de şimdilik gürültüye uyanmıyor..
Seviyor kardeşini..
Tabii ki kıskanmıyor.. "Anne gel, kardeşimin sana ihtiyacı var" diyor..
.
Yalnızken zaman çok güzel geçiyor.. İkisi de beni üzmüyor..
.
Ama...
Deniz'in beşiğine her yaklaşışımda yüreğim ağzıma geliyor..
Gözümü bi yumsam, seneler geçmiş olsa istiyorum..
Genelde "ya bir daha olursa" korkusu var kalbimde, arada bir de "olmayacak" duygusu..
.
Hadi zaman..
Koş...
Geç...
Git...