Yine bir "Gidelim Gömelim" ile beraberiz..
Bu sefer, geçen hafta Pazar gününe denk gelen doğum günüm vesilesiyle bir senedir gitmeye fırsat yaratamadığımız Sığacık'a gittik ve "hmmm bu teyzeyle amca işten anlar" diyerek gözümüze kestirdiğimiz bir çifte nereye otursak diye sorduk.
"Kaleye doğru yürüyün, iki lokanta var, ikisi de olur" dediler, biz de yürümeye başladık.. Ecey'in bebek arabasını babası yürütüyordu ama böyle bir poz vermesem olmazdı.. :) Dört kişilik çekirdek ailecek ilk gezmemizdi..
Gündüz gözüyle pek gezemedik aslında ama Foça'ya benzer bir hali vardı Sığacık'ın.. Sahil kasabası olduğu için midir nedir bizde öyle bir hava yarattı ve bayıldık...
Neyse efenim, denize sıfır iki lokantadan Liman Restaurant'ı tercih ettik ama önce bir meze, balık sergisini görelim dedik.. Vitrindeki buğudan pek belli olmamış ama mezelerin görüntüsü dolayısıyla doğru seçim yaptığımıza karar verdik..
Bu vitrin de ara sıcakların bulunduğu vitrindi..
Ve tabi ki balıklar.. Pek balıktan anlamadığımız halde bize bakan fıldır fıldır gözlerden tam not verdik tazelik açısından..
Şaraplar ve...
Rakı çeşitliliği açısından da çok zengindi.. Seç beğen iç..
Mekanı Cemik de çok sevdi, uzun süre akvaryumun başından ayıramadım.. Hepsine "Daz gel Daz gel" dedi.. Naz yanımızda olsa o da gelmelerini isterdi herhalde :))
Klasik bir laf ama yazdan kalma bir gün yaşıyorduk, o yüzden dışarıda oturmayı tercih ettik..
O kadar şarap ve rakı çeşitliliğne rağmen biz bira söyledik.. Şöfer Nebahat olarak olarak bir biradan fazlasını içemeyecektim zaten.. :)
Yine oburluk yönümüz ağır bastığından mezeleri didiklemeden fotoğraflarını çekmeyi unuttum.. Hatta bir de "yengeç bacağı" söylemiştik ama benim elim telefona gittiğinde çoktan onlar midemizi boylamıştı..
Neyse... Vazgeçilmezimiz deniz börülcesi ve yoğurtlu semizotu salatasını görüyorsunuz..
Balık sofrasının olmazsa olmazlarından kalamar.. Abartmayayım ama sanırım hayatımda yediğim en lezzetli kalamardı..
Mezelere ağırşık verince balığı az tuttuk, ikişer tane barbun söyledik... Balıklarımız da tam not aldı..
Cemik de hem ona söylediğimiz mercimek çorbasını içti hem de sofradaki herşeyden otlandı.. Bol bol etrafına bakındı, muhteşem havanın, manzaranın ve deniz kokusunun tadını çıkardı..
Ecey ne mi yaptı? Tertemiz deniz havasının çarpması neticesinde bebek arabasında mışıl mışıl uyudu :)
.
.
Mekandan "en yakın zamanda tekrarlamalıyız" diyerek ve herşeyden inanılmaz memnun kalarak kalktık.. Şiddetle tavsiye ediyoruz.. Siz de gidin gömün...
.
Mekanın açık adresi: Sığacık Mahallesi Atatürk Meydanı No:5
Tel: 0232 7457011
Afiyet olsun :)
Afiyet olsun
YanıtlaSilYemin ederim o kalamar şuanda burda olsa kahvaltı niyetine yerim yaaa :D
Birde bu Cemik nasıl efendi efendi oturuyor mama sandalyesinde ben anlamıyorum. Benim kızım asla istemiyor. Çoktan kaldırdık evden :(
Vallahi o kalamardan olsa rahat 3 porsiyon yerim tek başıma :)
SilCemik 6 aylıkken almıştık mama sandalyesini.. Bütün öğünlerini mutlaka sandalyede yedirdim, hiç kucakta ya da dolanırken yedirmedim ki mama sandalyesinde yemek yendiğini öğrensin diye.. Ara ara oturmak istemediği oluyor tabii ama zorla oturtmak yerine sandalyeyi cazip hale getirdim, tepesine değişik bi oyuncak ya da ilgisini çekecek bi kap kacak koymak, oturunca da eline vermek gibi.. Dene bence işe yarar ;)
Cem ne kadar beyefendi bir çocuk, tatlı ya. Rabbim hep güzel günlerini göstersin. birazmoda.blogspot.com
YanıtlaSil