kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Haziran 2014 Çarşamba

Ben de tam kitap okuyacaktım....

Kitap okumak kafa dağıtır mı?

Eğer işlerden yorulmuşsam, canım basit bir şeye sıkılmışsa evet..

Ama şu günlerde kitap okumak bana daha farklı hissettiriyor..

.

Tam hikayeye dalmışken, bir anda gözümün önüne Ece geliyor.. "Nereden geldi şimdi aklıma!" diye düşünüyorum.. Geriye dönüp satırları tekrar okuyorum.. Aynı şey oluyor.. Ama satılarda bana onu hatırlatacak hiçbir şey yok.. Bazen olur ya insana, bacaklarımda ani bir soğuma ve karıncalanma hissediyorum..

Kovalıyorum bu hissi çünkü iyi gelmiyor.. İyi gelmeyen Ece'yi düşünmek değil, aniden gelen o his..

.

Ece'nin fotoğraflarını bastırdım.. Bütün arşivimi aldım önüme ve en sevdiğim fotoğraflarını bastırdım.. Tabii Cemik'in de fotoğraflarından bastırdım..

"Neden bunu kendine yapıyorsun, üzüleceksin" diyorlar.. Belki haklılar ama sanki yapmasam rahat uykuya dalacağım geceler biraz daha zor gelecekmiş geliyor..

İçimden gelen, her yere onun da fotoğraflarını koyabilmek.. Ama yapamıyorum işte.. Elim kolum bağlı.. Sadece ben olsam, tek başıma kalkmaya çalışıyor olsam bu acının altından, öyle yapardım.. En güleç, en güzel fotoğraflarını koyardım etrafa.. Onu en güzel haliyle hatırlayabilmek için.. Hem belki o zaman daha az gelirdi bana, aniden kendini hissettiren, bacaklarımı uyuşturan, buz kestiren özlem hissi..

Ama yapamıyorum... Cemik için, Can için yapamıyorum..

Belki de bir gün olur.. Ailecek çekilmiş bir kaç fotoğraftan birini, güzel bir çerçeveyle koridora asabilirim.. Belki bir, belki iki sene sonra.. Ne kendim unutmak istiyorum Ece'nin yüzünü, ne de Cemik'in ve Can'ın unutmasını...

Unutulur mu ki? İnsan dolu dolu bir buçuk senesini geçirdiği evladının yüzünü unutabilir mi, hiç görmese bile?

Unutur.. Çünkü insan beyni en ağır acıları kaldırabilecek kuvvette tasarlanmış.. Siliyor sana çaktırmadan.. Düşündüm dün. Zamanında canımı çok sıkan, söyledikleri yüzünden gecelerce uyuyamadığım, kalbimi çok kıran birinin bana söylediklerini hatırlamaya çalıştım.. Hatırlayamadım.. Zoladım kendimi, hatırlayamadım.. "Kötü şeyler söylemişti işte!" O kadarını biliyorum...

Nasıl ki Ece'nin gittiği ilk günlerde gözümün önüne sürekli onu bulduğum an geliyorduysa, ve benim hafızamdan o an nasıl ki yavaş yavaş silinmeye başladıysa, bir gün kızımın yüzü de gidebilir gözlerimin ömünden.. Yavaş yavaş, bana çaktırmadan...

İşte bunu hissetmeye başladığım an, asarım kızımın en sevdiğim fotoğrafını duvara.. Belki göz üstü bir yer olmaz ama, benim görebileceğim bir yer olur..

.

Özlem... Ne acayip...

Şimdi biri bana gelip de "çok özledim seni" dediğinde bir duruyorum.. "Özlemek" ne kadar da çok anlamlıymış meğer..

.

.

Aşırı çaba sarf ediyorum şu ara.. Elimden gelenin bile katbe kat üstünde çaba sarf ediyorum..

Tekrar sosyalleşmeye çalışıyorum.. Hem sanal, hem gerçek...

Kimseye "hayır" demiyorum.. Yapılan programlar -kabul ettiğim an canım hiç istemese de- bana iyi geliyor..

.

Asla evhamlı bir anne olmayacağımın sözünü ilk anne olduğum zaman vermiştim ben kendime.. Olmadım da.. Bundan sonra da olmayacağım... Tedbirliyimdir ama evhamlı değilim..

Kızıyorum... Yaşananların üstüne, ben mantığımı koruyabilip, çocuğumu sıkmadan, yormadan, üzerine baskı kurmadan, aşırı evham yapmadan ya da aşırı ilgiye boğmadan büyütmeye devam etmeye çalışıyorken, tüm bunları benim yerime yaptıklarında kızıyorum...

Kimse, hiç kimse bu dünyada, Cem'i benden iyi bilemez.. Hiçbir şeyini... Söylediği basit bir cümlede bambaşka anlamlar yattığını anlayamaz... Bazen "anne uykum geldi" dediğinde, "ayy çocuğun uykusu gelmiş, öğlen düzgün uyumadı kesin, ayy ya da hasta mı oluyor acaba?" diyenlerin "anne benim enerjim bitti, hadi beni gıdıkla, öp de benzinim dolsun" demek ve aslında oyun oynamak istediğini bana aramızdaki özel dille anlatmak istediğini anlamadıkları gibi..

.

Hava tekrar ısındı..

Canım sıkkın da olsa, bu hava iyi gelecek bence..

.

Ne diyordum?

Kitap okumak insanın kafasını dağıtır mı?

Dağıtır.. Bir an bilinç altındaki uzak yerlere de götürebilir ama... Acı ya da tatlı, kafa dağıtır...

Ben de tam kitap okuyacaktım...

28 Mayıs 2013 Salı

Okudum: Annelik Her Zaman Tozpembe Değil



Uzun zamandır doğru dürüst kitap okuyamıyorum maalesef.. Eskiden, yani Ecey ördeğim doğmadan önce, en azından Cemik'in benyo saatlerinde 15 dakikalığına da olsa kitap okumak için vaktim oluyordu.. Artık olmuyor.. Bi biri yatıyor, bi biri kalkıyor.. Benyo saatinde de birbirlerine (daha çok Cemik Ecey'e) bişey yapmasınlar diye gözümü ayıramıyorum.. Akşam da yemektir, etrafı topladır fazla vakit kalmıyor.. Kocci'yle iki muhabbet, sonra hoopp uykuya.. Genelde de koltukta sızıyorum zaten..
Blogcu Anne'nin kitabı tam benlik, çıtır çerez bir kitap.. "Kaldığım yeri unuttum, öncesinde ne olmuştu?" derdi yok.. Vakit ayırabildiğim her 5-10 dakikada okuyabileceğim bir kitaptı.. Okudum.. Çok da keyif aldım.. Birçok kişi "okurken yerlere yattım, gülmekten öldüm" yazmış.. Ben çoğunu hafif bir tebessümle, kalanını da kendime acıyarak okudum :) Ama evet, Blogcu Anne benim de hisslerime tercüman olmuş.. İyi ki de yazmış bu kitabı..

Kısacası biraz eğlenmek isteyen her annenin okuyabileceği, bence anne adaylarının uzak durması gereken bir kitap :)
İçerisinde yazanların çoğunu anneler bire bir yaşadığı için annelerden ziyade babaların ve çevrelerindekilerin mutlaka ve mutlaka okuması gereken bir kitap..
Herkese iyi okumalar..

26 Aralık 2012 Çarşamba

Başucu Kitabı "Merhaba Bebek"

Hamileliğimde okuduğum ve çok faydasını gördüğüm Sinem Olcay Kademoğlu'nun Merhaba Bebek kitabından behsetmiştim.. Şimdilerde yine başucumda, eski bilgileri tazeliyorum..

Deneyim ve kitaptaki bilgilerin de yardımıyla Ecey 3 ay 3 günlikken kendi kendine uyumayı öğrendi.. Hem de çok kolay oldu..

Özellikle uykunun önemini anlattığı bölümleri dikkatli okumak gerekiyor çünkü birçok anne maalesef uyku saatini pek önemsemiyor.. Elbetteki çocuk sizin çocuğunuz ve istediğiniz gibi büyütebilirsiniz ama uykunun gelişimindeki önemi de göz ardı etmemek gerekiyor..

Ecey 19:30'da Cemik de 20:00'de yatmış oluyor.. Dolayısıyla yorgun anne ve babasının da mesaisi o saatte bitiyor :) kendimize de vakit ayırabiliyoruz..

"19:30 da çok erken" diyenler var tabii ama yukarıdaki sayfada da yazdığı gibi çocuk için erken değil, bizim için erken.. Zaten çocuğun uykusu geliyor..

Neyse gerisini kitaptan okuyun.. Özellikle hamişlere tavsiye ediyorum, geceleri uyku tutmadığında okumak için bire bir.. ;)

Tekrar okumam iyi oldu..

Ecey bu yöntemle alıştı kendi kendine uyumaya.. Uyku oyuncağını yanına koyup, altı temiz, karnı tok ve huzurlu bir halde bırakınca hiç zorlanmıyor uykuya dalmakta.. Gündüz uykusunda da, uyuması gereken saatten 15 dk önce koyuyorum yatağına, rahat rahat dalıyor.. Bence işin en önemli püf noktası bebeği aşırı uykusu gelmeden yatırmak.. Çünkü uykusuzluk çocukların başına vuruyor, illa sakinleştirmek gerekiyor..

.

Dün kitapçıya gitme fırsatı buldum..

"Merhaba Bebek"ten şu an 6 aylık hamile olan yakın bir arkadaşıma alacaktım, "Annenin Rehberi"ni görünce hemen kendime bir tane aldım..

Daha göz atamadım ama umarım ilki kadar faydasını görürüm çünkü iki yaş sendromuyla boğuşmaya başladık :))

Herkese iyi okumalar...

 

 

30 Ocak 2012 Pazartesi

Okudum: Elif

Artık eskisi gibi kitap okumaya vakit bulamıyorum..
Ama günde 15 dakika Cemiş'in banyo keyfi sırasında bir molam var..
Hamileliğimde de bol bol bebek bakımı, çocuk gelişimi okumuştum..
Bir süredir Paulo Coelho'nun Elif'i okuyordum..
Geçenlerde bitti..
Hemen değerlendirmem lazım..
.
.
Benim en çok beğendiğim kısmı çevirisi.. Bence çevirmen iyi bir alkışı hak ediyor.. Yazarın duygularını ve söylemek istediği her cümleyi en ufak bir kayıp olmaksızın çevirmiş..  En azından ben öyle hissettim.. Franıszca ve ingilizce bildiğim için bugüne kadar okuduğum birçok çeviri kitapta "yazar aslında bunu demek istemiştir, hay ben senin çevirine!" dediğim olmuştur.. -çevirmen kızı olarak oluyor öyle ukalalıklarım :) anamdan bulaştı- 
Ayrıca ne bir cümle düşüklüğü ne de bir imla hatası.. O konuda okuması çok keyifliydi.. Bu anlamda kusursuz kitap zor bulunuyor..
.
Hikayeden bahsetmek gerekirse.. Bence hayal kırıklığı.. Tamamen tahmin edilebilir bir son, ya da son bile değil.. Havada kalmış bir final.. Sayfalar azaldıkça "acaba nasıl bir son olacak" dedim durdum ama hayal kırıklığı..
Bana biraz özet gibi geldi.. Tasvirler yetersizdi.. Hayalimde canlandıramadığım sahneler çok..
Hikayede sürekli bahsedilen Türkiye'den yana hiçbir vurgu yok.. Bir de hikayede "ben bunu daha önce biliyordum" havası çok var.. Heyecanlandırmadı, meraklandırmadı..
Ben beğenemedim.. Ama dili akıcı olduğu için sonuna kadar okuttu..
.
Şimdi ne okusam hala karar veremedim? :) 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

ibibikler

10 Kasım (2) 118 (1) 19 Mayıs (1) 2012 (1) 2013 (1) 23 Nisan (1) Abur Cubur (1) Adım Adım Paris (15) ağaç (1) aile (1) Alaçatı (1) Alış-Veriş (1) Alsancak (1) Amatör Radio (4) Ameliyat (1) Amsterdam (1) Amsterdam Gezisi (1) Anı (1) Anne (2) Anneannem (1) Anneler Günü (2) Anten (1) Asburger (1) Askeri Müze (1) Atatürk (4) Ayakkabılık (2) Baba (1) Baby Shower (1) Bağlama (1) Bahçe (11) balık (1) Barbie (1) Bastille (1) Bayram (6) Bebek (8) Bebek şekeri (2) Bere (1) best seller (1) beyne format (1) biberon (1) biberon kurutma (1) Bilmece (1) Bir Nevi Gastronomi Gezisi (1) Biri ADSL (1) Bit Pazarı (1) Biten kitap (1) Bitki (1) blogger kota (1) boyamak (1) Böcek (1) BTT (1) Bulb (2) Bumerang (1) cağ (1) Canavar (2) canon (2) Cem (18) Cemik (41) Cemik Ve Hayatın Zorlukları (2) Chatelet (1) Châtelet (1) Contest (2) cüzdan (1) çağ (1) Çamur (1) çanta (2) Çekiliş (10) Çekiliş Sonucu (3) Çeşme (12) Çeviri (1) Çeviri hataları (1) Çiçek (3) Çiğ Börek (1) çikolata (1) Çocuk (6) çocuk zaptetmek (1) Çocukluk (6) Dekor (9) Denedim (1) Deprem (1) DIY (7) Dikiş (2) Dilek (1) Dinozor (1) Diş (1) Diş Buğdayı (3) Diş Kurabiyesi (1) Diş pastası (1) Diş Sağlığı (1) Diyet (1) Doğal Yaşam (15) Doğumgünü (13) Doğumgünü Teması (5) Dolandırıcılık (1) Dolunay (1) Dost (6) Dükkan Vukuatları (1) Dünya Tiyatrolar Günü (1) E-Bay (1) Ecey (6) Ecey ve hayatın zorlukları (1) Eiffel kulesi (1) Ekmek (1) El Ayak Ağız Senromu (1) El emeği (13) El işi (16) el yapımı (3) Elfony Mutfakta (2) Elmo (1) emdr (1) en son ben duyarım zaten (1) Enstruman (1) escargot (1) Eskici Elfony (3) Esnaf Lokantası (1) eşeğimi kaybedip buldum (1) etamin (1) ev işi (1) Ev Yemeği (1) Evlilik Yıl Dönümü (1) fast food (1) Festival (1) Flypgs (1) fotoğraf çekimi (1) fox (1) Gare de Lyon (1) Gezi (10) Gıda Çarşısı (1) Gidelim Gömelim (19) Giritli (2) Gitar (1) gülgün sharafat (1) Günaydın (1) Günlük (4) hafta özeti (69) Ham Radio (1) Hamilelik (2) Hastalık (4) Hatıra (22) Havale (2) Hayal (1) hayatın zorlukları (1) Hayvanlar alemi (2) Hediye (9) Hekimköy (21) hhandesign (1) Hıdrellez (1) hikaye (1) Hobi (4) Huzur (1) ıldırı (1) içimdeki çocuk (1) ikbush (3) ilaç (1) ilk adımlar (1) ilkler (1) instagram (73) istanbul üniversitesi (1) isyan (3) İştahsızlık (1) iyi ki saklamışlar (4) izmir (2) Kabak (1) kabızlık (1) Kabus (1) Kadın (1) Kadınlar Günü (1) Kağıt Çiçek (1) Kağıt Ponpon (2) Kanaviçe (2) kar (2) Karatahta (2) kardeş (2) Karşıyaka (2) kaynar (1) Kebap (4) Kedi (2) Kek (2) Keman (1) kış (2) Kız (2) Kilo vermek (1) kitap (4) Kocci (7) kuaför (1) Kukla (1) Kurabiye (3) Kusmak (1) Kuytu Restaurant (1) kuzen (1) Kuzenler (1) Lal (1) Lale (1) Lazımlık (1) Le Vieux Belleville (1) liman restaurant (1) loğusa (1) Lokanta (3) Louvre (1) Mahfel (1) Mangal (2) Marmelat (1) Masal (1) Mendil Bebek (1) Meyve (1) Midye (2) Mikrodalga (1) Mizithropides (1) Moda (2) Mum (1) Mutfak (12) Müze (2) Nar (1) Naz (2) Notre Dame (1) Oje (1) Oklava Modeli (1) organik (2) Ot Festivali (1) Oyun (2) Oyuncak (3) Öğretmenler Günü (1) Öğretmenlik (1) Örgü (4) Örgü Modeli (1) Özel Gün (2) Özür (1) Pamuk Helva (1) panjur (1) Paris (13) Paris Gezisi (12) Parti (2) pasta (2) Patlamış Mısır (1) Pegasus Hava Yolları (1) Pelur Kağıt (1) Pembe (2) pembe panjurlu ev (1) Pigale (1) Pilor Stenozu (1) pinterest (1) Pisuar (1) Piyano (1) Pizza (1) Portatif (1) Pratik Tarifler (3) psikolojik tedavi (1) Rakı Balık (1) Ravioli (2) renk (1) Renkler (1) Restoran (10) Rezalet (1) roman (1) Sacre Coeur (1) saç traşı (1) Sağlık (1) Saklamak (2) Salgın (1) salyangoz (1) Seramik (1) Sevgililer Günü (1) Silinen Fotoğrafın Kurtarılması (1) soğuk (1) Spor (1) Sugato (2) Süleymancık (1) Süt (1) Süt Aknesi (1) Şeker Bayramı (1) Şifa (2) şişe kesmek (1) TA3GO (2) TA3YE (3) tatlı (1) Tavuk suyu (1) TC3EC (3) tedavi (1) Terör (1) tığ (1) Tiyatro (2) Topiary (1) Topuklu (1) Torbalı (1) Tuvalet (3) Tuvalet Eğitimi (2) Unlu Mamul (1) Urla (2) Usta (1) uyku (2) uyku arkadaşı (1) Uyku Düzeni (3) uyku eğitimi (2) uyku rutini (1) Vazgeçemediklerim (1) Vefaat (1) Venedik Pizza (1) Veri Kurtarma (1) video (2) Vine (1) Wurst (1) yağmur (1) Yalan (1) yardım (1) yasak (1) Yaş günü hazırlığı (1) yaz (1) Yaz Yemeği (1) yazlık kışlık (1) Yemek (40) Yeniden Başlıyorum (1) Yeniyıl (7) Yılbaşı (7) Yılmaz İpek Saz Sarayı (1) Yoğurt (1) Zafer (1) Zeytin (3)