Adım Adım Paris VOL 1

Günlerdir fotoğraflara bakıp duruyorum, gezimizi günlere bölüyorum ama gün başı eleye eleye 120şer fotoğrafa düşebildiğim için işin içinden çıkamıyorum :) O yüzden yavaş yavaş bir yerlerden başlamaya karar verdim..

 Akşam Cemik'i öpmelere doyamaya doyamaya yatırdık yatağına, son hazırlıklarımızı yaptık ve gezimizin startını vererek yollara düştük... Arabayı annemlerin evinin önüne park ettikten sonra Havaş durağına gittik.. 

Uçak saatinden 2 saat önce havalimanında olmamız gerektiği için 5:30 Havaş'ına bindik.. 

 Bilmek isteyenler için Havaş fiyatı: 10 TL 

 Bu kare de tahmin ettiğiniz üzere uçaktan :) İzmir-İstanbul tamam ama İstanbul-Paris geçmek bilmedi.. Uyku da tutmadı yolda.. Bu arada İstanbul-Paris gidiş tam 3 buçuk saat sürdü.. Üstelik yolculuk başlamadan yapılan bir hata yüzünden sürekli uçakta fazla kişi sayıldı.. En az yarım saat de uçakta beklemek zorunda kaldık.. 

 Yol boyu havayolu firmasının dergisindeki bulmacaları ve yanımıza aldığımız karikatür dergilerini sömürdük..

Ve nihayet Paris Orly'deyiz..

Bizi, oradaki arkadaşımız Nicolas karşıladı ve otelimize kadar bıraktı.. Akşam için geleneksel bir lokantada yer ayırtmış.. "Akşama kadar gezin, 20:00 gibi ben sizi olduğunuz yerden alırım" dedi ve elimize 4 tane tek binişlik metro bileti verdi.. Otele yerleştik, sonra hemen yollara düştük..

 Metroya binmek yerine yürümeye karar verdik.. Hedefimiz Notre Dame Katedrali..  

Bu arada biz otelimizi Booking.com dan bulmuştuk.. Yorumlarda herkes "otelin konumu çok iyi" demişti..

Gerçekten de öyle.. Otelimiz Place d'Italie'deydi ve metroya sadece 1 dakika yürüme mesafesindeydi.. Place d'Italie bağlantı noktası olduğu için birçok yerden aktarma yapmadan, tek hat metroyla otele ulaşabildik. Aynı zamanda birçok yere de çok rahat yürüyerek ulaşabildik.. 

Yukarıdaki fotoğraf Notre Dame yolu üstünde bulunan sahafların fotoğrafı.. Küçükken geldiğimizde de bu sahaflar çok ilginç gelmişti.. Bu sefer yıllar sonra hiç değişmediklerini görmek daha ilginç geldi.. 

Burası Notre Dame'a geçen köprüdeki parmaklıklar.. Köprünün adı "pont des arts" Yüzlerce kişi aşklarını bu köprünün parmaklıklarına kilitleyip anahtarını da nehre atmış.. 

Umarım herkes beraber ve mutludur :) Düşünsenize bu kilidi astığı için bir türlü ayrılamayan ama sonradan birbirinden nefret eden çiftler de varmış.. 

.

.

Köprüyü geçtik, Notre Dame'a geldik.. 

Devamı yolda...
Not: Bu arada doğuma geri sayımda çift basamaklara geçtik.. Kaldı 99 gün :)