Sürekli bu konuyla ilgili mail alıp duruyorum.. Bugüne kadar yazmamıştım çünkü ben bu konuda uzman ya da bilir kişi değilim.. Birçoğunuza yöntemim belki yanlış bile gelebilir.. Ben yardımı dokunabilecek arkadaşlar olduğunu bildiğim için yazıyorum.. ;)
En güzeli baştan başlamak..
Cemik'in bugünkü uyku düzenini anneme borçluyum.. Bunu söyleyerek başlamam lazım.. Tabi ki hamileliğimde birçok kitap da okumuştum.. Ayrıca Zehru'mun da deneyimlerinden çok yararlandım. Bilgi kolajı uyguladım da diyebiliriz..
Cemik doğduğunda annemin bana birkaç tavsiyesi oldu.. Dedi ki:
"Benden sana tavsiye.. Sabahları Cemik erken uyandığında onu tekrar uyutmaya çalışma. Gece uykusu saatinden sonra da odasından dışarıya çıkarma"
Bunların sebepleriyse şöyle..
Sabah erken uyanan bebeği tekrar uyutmamanın mantığı çok basit.. Gece ve gündüzü daha çabuk öğrenmesi.. Erken kalkıp, erken yatacak olması..
Biz Cemik'i doğduğundan beri -ekstra durumlar hariç- her gün yıkadık ve yıkamaya devam ediyoruz..
Göbeği 7 günlükken düşmüştü.. O günden beri her gün yıkanıyor.. Banyo saatini -bizim deyimimizle benyo saati- uyku saatinden hemen önceye denk getirdik.. Böylece her akşam banyoda rahatlayan bebek uykuya çok daha rahat geçebiliyor.. Bir süre sonra da banyodan sonra uyku saarinin geldiğini öğrenmiş oluyor, Pavlov'un köpeğinin hikayesi de diyebiliriz ;) (Gerçi bizim ilk 2 ayımız için söyleyemiyorum bunları malesef, malum
pilor stenozu rahatsızlığından bahsetmiştim)
Banyodan sonra Cemik'i emzirip beşiğine bırakıyordum.. Ninni de söyledim, saatlerce beşiğinde de salladım.. Ama pes edip odadan dışarıya çıkarmadım.. (ilk iki ay maalesef çıkartıyorduk çünkü bizde hiç uyku yoktu.. Zavallım doyamadığı için uyuyamıyordu, ağlıyordu, sürekli kusuyordu.. Ama yine de salonun ışığını kapalı tutuyorduk) Gece uykusu saatlerinde ışık görmeyen bebek o saatlerde uyuması gerektiğini, oyun oynama saati olmadığını daha çabuk öğreniyor..
Zaten en zoru ilk üç ay..
İlk üç ay Cemik'i ağlatmadım (yine de arada gıkladığında hemen koşturmuyordum, genelde tekrar uykuya dalıyordu).. Artık bunu herkes biliyordur, ilk üç ay bebek kendi kendini avutamıyor ve annesine ihtiyaç duyuyor.. Bu noktada da her ağladığında emzirmemek kilit nokta.. Ninni söyleyerek, kucakta sallayarak ya da emzikle avutmaya çalışın.. Ağladığında meme verdiğiniz bebek memeye alışır ve sadece keyfi için meme ister ve hatta inatlaşır.. Bebekler anne babasını kullanmayı çok iyi bilir.. Biraz katı olmak her zaman iyidir..
İlk üç aya kadar şanslı anne babaların bebekleri çoktan uyku rutinini bulmuş olabilir.. Ama biz şanssız olanlar için tavsiyelerim devam ediyor :)
Üç-dört aylık bebek demek annesini babasını tanıyan ve sömürmeye planlanmış bebek demektir :) Her gece yıkamaya ve odadan çıkarmamaya devam.. Ben resmen yatak odasında yaşıyordum.. Akşam yemeklerinde Kocci'nin yatağa yemek getirip ağzıma sokuşturduğu çok olmuştur.. Neyse.. Devam ediyorum..Memede uyutmaya alıştırmamak zaten baş kural.. Emerken uyuyakaldığı zamanlar için yapacak bir şey yok, sefası olsun ;)
Bu noktada bebeğin altının temiz, karnının tok olduğundan eminseniz ama yine de bebek uykuya dalmak için illa sizi istiyorsa biraz ağlatmanın zamanı gelmiş demektir.. Ben banyodan sonra emzirip yatağına bırakıyordum, biraz ağlamasına izin veriyordum.. Birkaç günde ağlaya ağlaya yorulup kendi kendine uykuya dalmayı becerir olmuştu.. Hatta şarkı söyleyerek uyumaları da başlamıştı ki o dünyanın en güzel sesi oluyor o dönem sizin için.. :) O günlerde tutarlılık çok önemli.. Benim en büyük destekçim Kocci'm ve annemken maalesef başta anneannem olmak üzere kayınvalidem de hiç destek olmadı.. Sürekli "ama çok ağlıyor, kıyamadım ben ona" sözlerine maruz kalıyorsunuz ve bir yerden sonra pes ediyorsunuz.. Onlar gidip "sizin için zor olan (!)" uyutma işini yapıveriyorlar.. Onlar için ağlamasına aldırış etmeyen bir anne oluyorsunuz.. Halbuki o iş öyle değil.. Bu dünyada bebeğinizi sizden fazla kimse sevemez ve iyiliğini başka kimse sizin kadar düşünemez.. Tabi ki bebeğinizi siz de uyutabilirsiniz ama mesele zaten uyutmak değil, bir eğitim vermek.. Ve ben onlara derdimi anlatana kadar o kadar çok uykusuz geceye maruz kaldım ki.. Artık durup durup ağladığım oluyordu.. Bu yüzden bebeğinize uyku eğitimi vermeye karar verdiğinizde birkaç hafta misafir kabul etmemeye çalışın.. Ya da önce herkesi ikna edin.. Aslında size destek olması gerekenler onlar.. Bunu anlamalarını sağlayın..
Bebek ne kadar küçükken bu eğitimi verirseniz o kadar iyi.. Büyüyünce çok daha inatçı oluyorlar..
Cemik kendi kendine uyumayı 4,5-5 aylıkken öğrenmişti.. Ondan önce de kendi kendine uyuduğu oluyordu ama huysuzluk yaptığı günler daha fazlaydı.. Tam bu dönemde yazlığa, anneannemin yanına gittik.. Bir anda şımaran Cemik tekrar geceleri kendi kendine uyumaz oldu.. Uyusa bile saat 22:00 dedin mi uyanıyordu.. O saate acıkmasının imkanı yok.. Uyku saati 20:00.. Uyumadan hemen önce emziriyordum.. 5,5 aylıkken pirinç muhallebisi vermeye başladım akşam yemeği olarak.. O da fayda etmedi.. Sebebi çok basit.. Karnı zaten toktu.. Tek yaptığı şımarıklıktı.. Eh malumunuz yufka yürek anneannem yüzünden ağlatamıyordum da..
Neyse efenim... Cemik 6 aylıkken eve döndük.. Döndüğümüzün ertesi günü ağlatmaya karar vermiştim çünkü her gece 4-5 kere uyanmaktan fenalık gelmişti..
Akşam banyosundan sonra güzelce emzirdim..
Uyku oyuncağını eline verdim, ışıklı müzik kutusunu açtım, öptüm ve çıktım.. Sorunsuz uyudu.. Buraya kadar sorun yok zaten.. Ama iki saat sonra telsizden ağlama sesleri duyuldu..
İşte bu noktada neden bu işi bebek minikken yapmamız gerektiğini anladım.. Cemik çok erken ayaklanmış bir bebek.. 6 aylıkken hem dört nala emekliyordu hem de tutunarak kalkabiliyordu.. Dolayısıyla ağlamaya bıraktığım Cemik bir King Kong edasıyla hem bağırıyor hem de yatağının parmaklıklarını sarsıyordu..
5-10-15-20 tekniğini uyguladım..
5 dakika ağlattıktan sonra odaya girdim, su verdim, avutmaya çalışıp çıktım odadan.. Odada geçirdiğiniz vakit sadece 1 dakika olabilir.. Fazlası yasak..
Ama avunmayan Cemik daha beter cozutup bağırıp çağırmaya başladı.. Bu sefer 10 dakika beklememiz gerekiyordu.. Sesi yüreğimi dağladı.. Hatta göz yaşlarımı zor tuttum.. Kocci destek olmasa yapamazdım..
10 dakikanın sonunda 1 dakikalığına daha içeri girmeye hak kazandım.. Girdim, kucağıma aldım (aslında kucağa almak tavsiye edilmiyor ama ben almıştım kucağıma) 1 dakika ninni söyledim, yavaşça bırakıp çıktım.. 15 dakika ağlatma sırası gelmişti.. Ama sadece 5 dakika ağlayan Cemik uykuya daldı..
O nasıl bir mutluluk anlatamam..
Yatmadan önce odasına girip emzirdim ve ne oldu biliyor musunu? Sabaha kadar 4-5 kere uyanan Cemik sadece bir kere uyandı ve onda da tekrar kendi kendine uykuya daldı.. Hem de 5 dakika dolmadan..
Eğer uyumasaydı 5-10-15-20 tekniğini tekrar tekrar uygulamam gerekecekti..
Ertesi gün tekrar ağlatmama gerek kalmadı.. Cemik durumu hemen kabullendi.. Gece uyandığında 5 dakikaya kalmadan tekrar dalıyordu.. Bu ağlatma seansları genelde maksimum 1 hafta 10 gün sürüyormuş.. Ama ben daha o kadar uzun sürenini duymadım..
Unutmadan söylemem gereken bir şey daha var.. Bebeğinizi ne kadar erken kendi odasında yatırırsanız o kadar çabuk alışır deliksiz gece uykusuna..
Biz eve dönene kadar mecburen Cemik'le aynı odada yatıyorduk.. Park yatakta yattığı için uyanınca beni görüyordu ve kendi kendine uyumak yerine avutulmayı tercih ediyordu.. Zaten görmese bile hissediyorlar.. Minik canaforlar.. :)
Gece 12 emzirmesini de 8 aylıkken bıraktım.. Bebeğinizin uyku terbiyesini daha erken verebildiyseniz 6 aylıkken de kesebilirsiniz gece 12 emzirmesini.. Yani Cemik 8 aylık olduğundan beri 19:30 da yatağa giriyor, 20:00 de kendi kendine uyumuş oluyor.. Sabahları da 7:30-8:00 gibi uyanıyor.. Uyanınca ağlamıyor, 8:30 a kadar oyalanıyor.. 8:30 dan önce yataktan almıyorum.. Dolayısıyla biz de uykuya doymuş oluyoruz.. :)
Gündüz uykularınaysa Cemik 5,5 aylık kadarken kendi kendine karar verdi.. Daha önce de gündüz uykusuna yatıyordu ama saatleri değişiyordu sürekli.. 5,5 aylıktan beri sabahları 11-13:00 arası ve akşam üstleri 16:00-17:30 arası uyuyor..
Yemek saati 18:30, yatak saati de 19:30 en geç 19:45..
Aralardaki uykularına da gece yatırır gibi alıştırdım.. Öpüp yatağına bırakıyorum ve odadan çıkıyorum.. Oyalanıp uyuyakalıyor.. Şimdilerde akşam üstü uykusunu uyumadığı oluyor.. Yine de yatağından almıyorum, en azından dinlenmiş oluyor.. Dinlenmediğinde akşamları huysuzlaşabiliyor.. 15 aylık olduğunda günde bir kere daha uzun uykuya geçeceğiz.. Zaten aslında buna biz değil bebekler karar veriyor.. Hissettiriyorlar doğru zamanı..
Bir de bebeğin yatakta sadece uyunduğunu bilmesi de önemli.. Yani yatağında oyun oynatmayın.. Bu sefer, uyuyacak mıydım? yoksa oyun mu oynayacaktım? diye kafaları karışabilir..
Son olarak sözüme şu şekilde son vermek istiyorum: "Ağlatmaya karşıyım" diyen anne babalar, bence siz şanslı kesimsiniz.. Her gece 4-5 kere kalkıp en az yarım saat bebek uyutmaya çalışmamışsınızdır.. Aylarca uykusuz kalmak ne demek bilmiyorsunuzdur.. O yüzden yargılamadan önce kendinizi bizim yerimize koyun..
Ve uzaktan bakınca çok disiplinli duruyor olabiliriz ama unutmayın ki Cemik çok mutlu bir bebek.. Ben buna disiplin yerine düzen ve günlük rutin demeyi tercih ediyorum.. Yanlış bir şey yapıyor olsaydım Cemik bu kadar huzurlu olmak yerinde huysuz bir bebek olurdu..
.
.
Yeni anne babalara buradan sabır ve şans diliyorum :)