Annemler gezilerinden bilumum gıdalar da getirdiler..
Yeşil olan paketi tahmin etmişsinizdir.. Kuru üzüm.. Kuru üzümü orada daha yeşilken toplayıp kurutuyorlarmış.. Bizdeki gibi kara değil.. Pek sevmem ben ama gayet lezzetli..
Yanındakiniyse tatmama rağmen tahmin edemedim..
Yakından bakalım..
Ben ilk gördüğümde mandalina olabilir dedim tipine bakarak.
Tattıktan sonra da ananas dedim :)
İkisi de değilmiş.. Kavunmuş..
Oralarda kavunu güneşin altında kurutup yiyorlarmış..
Bi de lezzetli.. Sanki şekerciden şeker almışım gibi hissettim..
Bal gibi oluyormuş kavunları..
Sigara elbetteki bir gıda değil ama paketi ve filtre kısmı çok hoşuma gitti..
Kaşgar'da bizimkiler içtikleri çayı pek bi beğenmişler.. Değişik bir aroması vardı diyor annem..
Sorduklarında "Aaa içinde Çay Doğrusu" var demişler.. Bu arada malum Kaşgar'da da Türkçe konuşuluyor..
Bu paketin üstünde de Arap alfabesiyle Türkçe olarak "Çay Doğrusu" yazıyormuş..
Baharat karışımı gibi bişeymiş.. Çayın içine bir tutam hastalıklardan korunmak için atıyorlarmış..
Ve eczanelerde satılıyormuş..
Ahanda bu da eczaneleri..
Dışarıda asılı olanlar da bilumum sürüngen ve haşere kurusu o_O
Haşere ve sürüngenden bahsetmişken...
Annem eczaneden akrep ve yılan sokmalarına karşı bu ilacı almış..
İlacın içinde yüzen siyah şeyler de karınca.. Zavallımlar panzehir olmuşlar..
Bu elma da "Almaata"dan. Yani elmaların atasından.. Annem üşenmemiş taşımış buralara kadar..
Bir ısırık aldım, kalanını Cemik yedi..
Eh ne demişler...
Analar taş yesin, yarımşardan beş yesin.. :P