Son Cuma..

Bütün senenin her Cumasını sosyal medyada "yaşasın bugün Cuma" kutlamalarıyla geçirdik..

Ve ben Cumartesi de çalışan biri olarak "Cuma da bize mi Cuma, bu ne coşku arkadaş?" dedim içimden..

Ama şimdi düşünüyorum da... Cumartesi'nin müjdecisi Cuma :) Yani Cuma gelmeden Cumartesi de gelemez..

Bendeki bu Polyanna esintisiyle 2013'ün son Cumasını coşkuyla karşılamak istedim..

:)

Hadi bakalım senenin son Cuması vatana millete hayırlı olsun..

Yaşasın dostlar bugün Cuma :D

Not: Amma çok Cuma dedim yahu..

.

.

Meyersem İzmir'e Kar Yağmış

Kocci'de bir mutluluk bir mutluluk...

Neymiş efenim.. Yaz geliyormuş..

Heee geliyor geliyor.. :)

"Geliyor tabii, ya bitiyor olsaydı?"

Bu sabah arabanın camlarındaki buzu eritebilmek için su almaya gittiğinde de aynı şekilde düşünüyor muydu acaba?? :)

Izmir'in içinin de çok farklı olduğunu sanmıyorum ama bizim oralar accık daha soğuk.. 4 derece kadar :)

Bari deyse, şöyle bir kaç gün kar yağsa ve tutsa diye düşünüyorum...

Geçen sene böyle düşünmemiştim çünkü bu kadar soğuk yapmamıştı.. 

Ama bir önceki kış donduğumuza deymiş ve kar yağmıştı..

Bakınız burada da yazmışım..

Sabah arabanın camını açınca bir miktar buz sıyrılarak kendine kar efekti verdi..

Meyersem İzmir'e kar yağmış gibi oldu :)

.

Ben bu sene yağar diyorum bakalım önümüzdeki günler kar getirecek mi?

Gidelim Gömelim VOL 14 - Midyeli

Bu seferki mekanımızın adı Midyeli..

Rotamız Kıbrıs Şehitleri..

Açık adresse: İrfan Boyuer Sokak No:4/A

Alsancak

Mekan henüz 2 aylık.. "Çok yeni daha, yer olur" diye düşünmeyin, özellikle Cuma ve haftasonu rezervasyon yapmadan gitmeyin.. Telefonu 232 4222226 

Eğlenceli ve çook farklı bir menü hazırlamışlar.. İddia ediyorum midyenin girdiği hallere şaşacaksınız.. Bu güne kadar bir dolma, bir tava, şanslıysanız bir baharatlı soteli çeşidini yemişsinizdir ama şimdi değişik hallerini de yeme zamanı.. 

Arkadaş mekanın sahibi, Metin Çiner.. Henüz müessese yeni olduğundan çalışanlar oturmamış ve yarı yolda bırakanlar olmuş.. Kendisi bizzat ilgileniyordu müşterilerle.. Üstelik üstün körü değil, vaktini harcayarak.. Artık diğer masalar o sırada neler saydırıyordu bilemem ama biz sevdik muhabbet sever mekan sahibini.. Samimi bir insan..

Masalarda baş rolü limonlar oynuyor..

Ama limonlar tam.. 

Yanında bıçak yok, çünkü uyarı almışlar daha önce "arkadaşım içkili mekan işletiyorsun, bu keskin pıçakların işi ne burada?" diye.. O da limon eksildikçe kesmeye geliyordu..

Midye dolmayı başlangıç olarak aldık.. Aslında menüyü incelediyseniz midye dolmada da çeşit sunduklarını görebilirsiniz ama biz dolma konusunda yeni bir lezzete yelken açmadık ve klasik olanını tercih ettik..

Çok lezzetliydi... Beğenince bunun iki katı kadarını daha yedik :)

Burada da sahanda soslu ve graten hallerini görüyorsunuz.. Yanılmıyorsam tabii :) Gerçi biz farklı olsun diye grateni pesto soslu istemiştik ama öyle gelmedi.. 

Hmmm bu bir eksi puan olabilir.. 

Bu da midye tava.. Bir şeyi çok eksikti ama bilemedik ne olduğunu.. Tuzu yoktu, bolca tuz ektik ama.. 

Yine de güzeldi.. Ama bir "Şampiyon" değil... 

Ve fakat taratoru oldukça güzeldi..

"Salma"

Mutlaka söyleyin.. Çok güzeldi..

Bu da "Meze"

Bu da oldukça lezzetliydi..

.

.

Biz tencere midye söylemedik.. Fransa'da ahan da şurada yazdığım mekanda yediğimizde damak zevkimize çok uzak bulmuştuk.. Burada o yüzden o riski almadık.. İyi ki de almamışız, bizden sonra tavsiyemiz üzerine annemler de gittiler, onlar denemişler ama sevmemişler.. Yine de siz deneyebilirsiniz çünkü Foursquare yorumlarında özellikle kerevizli olan için güzel yorumlar yapılmış.. Sonuçta herkesin damak zevki başka ;)

Unutmadan.. Kışı iliklerimize kadar hissettiğimiz şu günlerde siz siz olun sakın dışarıda oturmayın..

Biz resmen donduk.. Yoğunluktan sobayı da getiremediklerinden iki gün köhür köhür öksürtecek derecede üşüttüm..

Aha bu da bir eksi puan..

Ama gidişattan, farklı ve süper lezzetlerden dolayı kanaat kullanıyorum ve puan kırmıyorum..

Bir iki aksaklığı maruz görüyorum ve

10 tam puan veriyorum..

Bu arada mekanın içi de çok güzel..

Gidin deneyin..

Kesin.. 

.

.

Afiyet olsun :)

Dolana Dolana..

(Facebook'tan mesaj geldi)

Halam:

selam

Ben: (Hmm.. Halam "selam" demez)

selam

H: Nasılsın

B: iyiyim hala sen nasılsın? (Halamı aradım, "ben değilim o" dedi)

Orda mısın halacım?

H: iyiyim sağol tşkler numaranı yazarmısın

B: sen yaz hala arayayım ben seni.. sorun değil.

H: türkcelmi senin ?

B: evet (aslında değil)

H: Telefondan JP83 yaz 5685 gönder

B: tamam ne için?

H: Destek için

yarışmadayım

B: şu anda mı??? süpermiş.. hangi yarışma?

H: kazanırsam akşam

atvdeki kim milyoner olmak istere katıldım

2 oy kalmış destek olmak için yolla

B: bak sen :)

biz de geri zekalıydık...

Aramızdaki konuşma bu şekilde gelişti dolandırıcı kişiyle.. Son yazdığımdan sonra cevap gelmeyince Turkcell'i arayıp durumu anlattım.. "Halamın hesabını kullanarak dolandırıcı böyle bir mesaj atmamı istedi" dedim. Biz bir şey yapamayız dediler.. "Ama sizin hattınız kullanılarak dolandırıcılık yapılıyor, bana hattımın Türkcell olup olmadığını sordular" dedim.."BUNU SİZE KİM SORDU?" dedi.. "Çok komik bir şey soruyorsunuz şu an bana farkındasınız değil mi?" dedim.. Bir süre sessizlikten sonra "o sizin facebook hesabınızla alakalı bir durum, şikayet için savcılığa gidebilirsiniz" dedi.. "Peki bu numara neyin numarası?" diye sordum, ödeme almayla alakalı bir şeyler söyledi.. Yani öyle bir mesaj attığınızda hattınız faturalıysa Allah ne verdiyse, faturasızsa ne koparsa alacaklar sizden..

Bravo Turkcell'e.. Dolandırıcılara desteğinden ötürü tebrik ediyorum..

Şak şak şak....

Tanımadığım Bir Çocuk İçin..

Bugünlerde hiç tanımadığım, 1 buçuk yaşındaki bir çocuk için dua ediyorum.. Bir akrabanın tanıdığının çocuğu.. Hiç görmedim, annesini de görmedim..

Ama öyle bir acı oturdu ki yüreğime..

Yatıp kalkıp dua ediyorum..

Yaşasın diye..

Mucize olsun ve o çocuk kurtulsun diye..

Yapacak hiçbir şey yok..

Bekliyoruz..

Yapılabilecek tek şey dua etmek...

.

.

.

.

#PedofiliyeSavaşAçtık

Nedir bu pedofili? Vikipedia diyor ki..

Pedofili ya dasübyancılık, yetişkin bir kimsenin ergenlik öncesi çocukları veya ergenliğe yeni girmişleri cinsel açıdan çekici bulması ve cinsel eğiliminin çocuklara yönelik olmasına neden olan psikoseksüel rahatsızlık. Bu durumdan muzdarip kişilere pedofil ya da sübyancı denir.

Sübyancılar -tipik olarak- yetişkin cinsel ilişkiden zevk almakta güçlük çekerler, öz-güvenleri eksik olabilir ve çocuklarla ilişkiyi yetişkinlere nazaran daha az tehdit edici bulurlar. Sübyancının eğilimi karşıt cinse veya kendi cinsine olabilir. Sübyancıların büyük bir çoğunluğu erkektir ve bu durum kadınlarda çok nadir görülür.

Hepimiz pedofiliye savaş açtık..

Yani çocuk istismarına, tecavüzlere ve hatta çocuklarını çocuk yaşta gelin edenlere savaş açtık..

Çocuk susar, sen susma! İstismara sessiz kalma!

Bir kaç gün önce 10 yaşındaki bir kızın doğum yaptığı iddiasını taşıyan haberlerden sonra daha fazla sessiz kalınamaz.. 

10 yaş ne demek? Çocuk.. Bir kaç sene öncesine kadar bebek..

Fotoğraflar ne kadar rahatsız edici değil mi?

Bakarken kalbim sıkışıyor.. Düşünün o çocuklar bunu yaşıyor..

.

.

.

Çocuklar savunmasızdır.. Onları korumak bizim vazifemiz!!!,
İmza kampanyasına katılın..

.

.

Moda Geliyorum Demez..

Tehlikenin farkında mısınız?

.

.

.

.

Hep mi Dolunay?

Hep dolunay fotoğrafları mı çekeceğiz yani?

Sen de güzelsin.. Hilallikten çıkmış, ilk dördüne yaklaşmış olabilirsin.. Arada kalmış bile olabilirsin.. Ama hep "dolun" halinle mi seveceğiz seni yani?

Bu halin de güzel Ay dede.. 

Ayyy dedeee ayy dedeee yüzü yuvarlak dedeeeee....

(Tam buraya hunili bir smile lütfen :D )

Imza: Çocuksuz bir haftalık tatil arifesindeki ELFony :)

Geri Dön, Geri Dööönn!!!

Her sene aynı muhabbet..

Yaz gelirken hava tahmin uzmanları başlarlar felaket tellallığına..

"Kalp hastaları, yaşlılar ve hamileler! Ammman dikkat! Son 1000 yılın sıcakları geliyor."

Kış gelirken de aynı şey..

"Uzmanlar, bu sene son 1000 yılın en soğuk kışını yaşayacağımızı belirtti."

.

.

Vay be.. Son 1000 yıllık hava tahminlerinin istatistiğini tutmak da zor iştir. Gerçi istatistiğe de gerek yok.. Nasılsa seneye de son 1000 yılın, bilemedin 500 yılın en soğuk ve en sıcak aylarını yaşayacağız..

Bu yaz o kadar da sıcak geçmedi ama sanki.. Kışa geçişimiz de fazla ani oldu.. 

Ama kendimi eksik hissediyorum şu günlerde.. Hiç bir hava tahmin raporcusu demiyor "son 1000 yılın en soğuk kışına hazırlıklı olun" diye.. Ben mi denk gelmedim nedir? Halbuki hiç bir sene olmadığım kadar bu sene hazırım böyle bir durumu özümsemeye.. Çünkü yaz aniden bitiverdi.. Daha "Goodbye Summer, Welcome Autumn" yazılarından içimiz bayılamadan kış geldi çattı..

Halbuki benim elim hiç yazlık kaldırıp da kışlık çıkarmaya gitmiyor.. 

.

.

Ama ben eminim.. Kış gidecek, Sonbahar gelecek :)

Gelmeyecekse de İzmir'e kar yağsın bari :))))

Gidelim Gömelim VOL 13 - Bizim Mutfak Lokantası Kemeraltı

Bunca senelik Kemeraltı esnafıyım, Bizim Mutfak'ı nasıl gözümden kaçırdım inanamıyorum..

Ama sizin gözünüzden kaçmasın diye hemen takdim edeyim..

Mekanımızın adı: Bizim Mutfak

Adres: 914 Sokak No:12 Hisarönü

Tel: 02324849917

Biz yeni keşfettik ama mekanımız 1950 yılından beri hizmet veriyormuş..

Dekorasyonu da çok ilgi çekici..

Burası bahçesi.. 

Servisi çok hızlı ama yine de beklerken bakınacak, oyalanacak bir çok obje var..

Burası da içerisi..

İç mekan da son derece güzel ve sıcak dekore edilmiş.

Aynaya astıkları ilana dikkat: Kendi yetiştirdikleri hindi, ördek ve kazların da satışları başlamış durumda..

Gelelim en mühim alana.. Yemeklerin sergilendiği yere..

Seçmesi zor, siparişi telaffuz etmesi daha da zor çünkü aynı anda salyalarınıza da hakim olmanız gerekebiliyor.. :)

Biz yemesek de ekmek servisi göz dolduruyor.. 

Muhtemelen gelenler de pek yiyemiyor ekmekten çünkü porsiyonları son derece "bol kepçe".

Gelelim benim favorilerime..

İlk gittiğimde porsiyonlarının ne kadar bol olduğunu bilmediğim için "pastırmalı tavuk" yemeğinin yanına "az bulgur" istemiştim.. Burada "az" kavramını unutun.. Siz az da isteseniz, tam da istesiniz onlar size "bol" getiriyorlar :)

Pastırmalı tavuk mu olurmuş demeyin.. Öyle de bir oldurmuşlar ki.. Karnım patlayana kadar doydu ama ben yemeye doyamadım.. Şiddetle tavsiye ediyorum..

Ayrıca "elmalı kurufasulye" de farklı lezzetlerinden.. Ben denemedim ama yiyenler çok güzel olduğunu söylüyor..

Bir diğer sefer gittiğimde ayrıca bulgur söylemek yerine yemeğin yanındaki patates kızartması yerine bulgur koymalarını rica ettim.. Porsiyon yine tam doyurucu geldi :)

Bu da "paşa köfte" mantarlı, beşamel soslu kocaman bir köfte..

Çok çok lezzetli..

Ve son olarak..

Bir efsane..

Ördek çorbası.. Sadece salı ve perşembe günler çıkıyor..

Çok çok lezzetli..

Gelecekseniz, bu iki günden birinde gelin ve mutlaka deneyin..

.

Herkese afiyet olsun. 

İki Ekstra Peçete Çek Ortaya..

İnternette dolanırken şu kağıt peçeteliğe denk geldim.. Ne kadar güzel yapmışlar..

Ama ben buna hayran hayran bakarken aklıma başka bir mevzu geldi.. Paylaşayım dedim..

.

.

Bir restaurana ya da cafeye gittiğinizde artık kafa başı tek bir kağıt peçete veriyorlar..

Eskiden ne güzel masanın ortasında bir peçetelik olurdu, insan ihtiyacı olduğunda elinin altında peçete bulabilirdi.. Ama şimdi öyle değil.. Bu durum beni acayip strese sokuyor.. Hele ki çocuklarla bir yerlere gitmişsek.. Çünkü her an masada bir kaza olma ihtimali var.. Mesela Cemik suyu alırken masaya devirebilir, yemeğini dökebilir, daha fenası bu ikisini masaya değil de mesela telefonlarımıza doğru yapabilir.. Bu tür acil durumlarda insan garson gelene kadar peçeteyle müdahale edebiliyordu ama şimdi öyle olmuyor.. 

Dökülenler masadan yere doğru akmaya devam ederken siz fellik fellik garson aranıyorsunuz, bulsanız bile onun bir bez, peçete getirmesini bekliyorsunuz ve çoğu zaman iş işten geçmiş oluyor..

Bu yüzden artık masaya oturur oturmaz ekstra peçete istiyorum.. Kağıt müsrifliği yapacağımdan, illa kullanacağımdan değil.. Bulunsun da ben o stresi az yaşayayım diye.. :)

Koysunlar masaya şöyle bir peçetelik.. Fazladan iki tane peçete duruversin içinde, ne olur sankim.. :))

Gidelim Gömelim VOL 12 - Adana Sofrası Osman Usta Ilıca

İzmir'de havalar serinlemeye başladı.. Bu sene kış erken mi gelecek ne?

Neyse.. Ben, yaz sezonu kapanmadan şu "Gidelim Gömelim" postunu yazayım da daha sonra "ah keşke yaz bitmeden yazaydım da herkesler bu lezzetlerden tadabileydi" demeyeyim..

Mekanımız Adana Sofrası.. Daha önce yazdığım Elit Life'ın tam karşısında bulunuyor.. Çeşme, ılıca'ya geldiğinizde sorarsanız herkesin göstereceğini düşünüyorum.. Gitmeden rezervasyon yaptırmak isterseniz telefonları 02327231313. Aynı zamanda oralarda araç park etmek tam bir işkence olduğu için vale hizmeti de veriyorlar.. Bundan da bahsetmiş olayım..

Her zamanki gibi mekana girer girmez foursquare'de check-in oldum ve yorumları gözden geçirdim.. Yorumların neredeyse tamamı olumlu olunca içimiz rahatladı..

Soframız bu şekildeydi.. Koca koca tabaklar, cafcaflı kadehler sizi aldatmasın.. Porsiyonlar hiç de öyle koca koca tabakları dolduracak kadar bol değil.. Hatta insanın gözü bile doymuyor ki bence doyması gereken ilk duyumuz kendisi :) Servisler ve kadehler biraz sosyetik kalmış desem çok da yanlış olmaz galiba.. Bence gereksiz yere kullanılmışlar.. Sonuçta kebapçıdayız ;)

Neyse.. Sofraya oturur oturmaz üzerinde kaşar eritilmiş pide ve acılı ezme geldi.. Güzellerdi ama ezme alışmış olduğumuzun dışında, fazla baharatlıydı.. Belki de doğrusu odur bilemeyeceğim.. O yüzden ezme için pek yorum yapmıyorum..

Yoğurtlu meze gayet güzeldi.. Kaşarlı pideye de pek bi yaraştı doğrusu.. :)

Daha sonra menu geldi önümüze.. Seçimlerimizi yaptık...

Önden içli köfte söyledik.. Oldukça güzeldi ama daha güzelini yemiştim..

Ama... Ama ama ama ama ama aaammaaa... Hayatımda yediğim en mükemmel beyti sarmayı yedim.. Lezzetini hiçbir şekilde tarif edemem.. :) Çeşme'ye yolunuz düşerse kesin olarak yemelisiniz diyorum..

Kocci adana yedi.. O da 10 üzerinden 10 puan verdi ama benim beytimden tattıktan sonra beyti sipariş etmediğine pişman oldu sanırım.. :)

Mekanın mutfağı da tamamen şeffaf.. Herşey gözünüzün önünde hazırlanıyor.. Temizlik konusunda söylenebilecek hiçbir şey yok..

Yediğimiz herşey çok güzeldi ancak tabaklar bir miktar daha göz doyurucu olabilirdi.. Mesela Kocci'nin yediği adana.. Yanında bulgur pilavı ya da patlıcanlı bir meze çok güzel olabilirdi.. İncecik ve az miktardaki lavaş birçok kişinin sofradan tam doymadan kalkmasına sebep olabilir..

Tabii amaçları tatları damakta bırakmaktıysa, evet başarılılar ;)

Afiyet olsun..

 

Posted with Blogsy

Ecey Ördeği 1 Yaşında

Ağustos'un 28'i Ecey ördeğimin ilk yaşını doldurduğu gündü... Şenliklerle olmasa da kendi aramızda kutladık.. Şenlikleri ailecek ve arkadaşlarcanak kutlayacağımız güne erteledik.. :)

Ördek Ecey hayatında ilk defa mumla tanıştı.. :)

.

.

Gelelim doğumgünü partimize...

İlk fotoğrafımız kızına düşkün baba ve ördek pozu.. Valla Cemik benden duymuş olsun, bir miktar babası Ecey'i kayırıyor.. :) Beraber fotoğraf çekilmeler, doğum günü için ses sistemini dışarıya kurmalar, özel albüm hazırlamalar, bi özenmeler bi bişeyler... Bilemiycem yani... Ayrıca evet! Kıskandım.. Cemik doğmadan önce "şimdi sen o kekleri, börekleri de oğlun için yaparsın" diyen adam bi miktar anlar sanırım ruh halimi :P

Bu da biz :) Pamuk Ecey ve bir miktar bronzlaşmayı başarmış ben ;)

Gelelim kızımın doğumgünü kreasyonuna.. İşte kıyafetimiz böyleydi..

Ama ben en çok ayakkabılarını aşık olarak aldım.. Aslına bakarsanız önce ayabbılara aşık oldum, elbiseyi ayakkabılara göre seçtim.. :)

Burada da henüz tamamlanmış masamızı görüyorsunuz.. Süsler tabi ki elcağızlarımdan çıktı :P Yiyeceklereyse resmen elim dokunmadı.. Her gelen bişey yapıp getirdi, onların sayesinde hem yorulmadım hem de muhteşem bir sofra hazırlamışım gibi oldu :)

Temamız başka bişey olamazdı sanırım.. Ördek Ecey, ördek temasını sene boyunca büzüştürmeyi başardığı ördek dudaklarıyla sonuna kadar haketti.. Kurabiyeler, cupcakeler, muhteşem pasta ve cakepoplar Teyzoşum Ikbush'un ellerinden çıkma..

Şekerlemeler, lolipoplarsa bence masaya renk kattı... Bonibonlaraysa en çok Cemik sevindi.. Bonibonu en son (kendisi bonibona ne alaka bilmiyorum ama "pa" der) kaka alıştırmalarında ödül olarak alıyordu..

Pastamız tam olarak böyleydi :) Lezzetini buradan anlatamam sanırım...

Kanepe yerine Cemik'in doğum günündeki gibi rulolardan yaptık...

Cupcakelerin güzelliklerine ne demeli!!! Etraflarındaki ördekli süsleri de cağnım kuzinim Hhandesing yaptı.. Benzerlerini piyasada satılırken görmüştüm, Hhandesign'a gösterince "ben yaparım ördeklisini!!" demişti.. Dediğini de yaptı! Hem de 10 numara 5 yıldızlısından... :)

Önceki partilerden deneyimli olduğumdan çatal yetişmemesi sorununa bu sefer böyle köklü bir çözüm buldum :) Plastik çatallarımızı da ördekli kovamızla servis ettik..

Ecey hariç hepimiz Ecey'in mumunu üfledik... :)

Cemik öpmelere doyamadığı kardeşini bir de yeni yaşını kutlamak için öptü..

Çoluk, çocuk ve genç çıtır anneler olarak güzel vakit geçirdik.. :) Arkası dönük olansa benim annem.. "Ben anne pozu vericem" dedi :))))

Tabii Karatay'lı herkes bir günlüğüne de olsa diyetini bozdu.. Doorstepping bu işi en layıkıyla yapanlardandı :)) Yine de tabağına çok az şey aldığı gözümden kaçmadı..

İşte böyle kutladık Ecey ördeğimin ilk yaşını... İyi ki doğmuş! :)

Kutlayanlara da ayrıca ççookk teşekkür ederiz.. :*

Posted with Blogsy