Pek uyku uyuyamadık..
İçimdeki korkunun nasıl büyüdüğünü tarif edemem..
Önemli bir şeyi yoktu, 3 gün ateş yaptı geçti ama işte.. İnsan anlatamıyor kendisine..
Uyuyamadım günlerce..
Gece kalktım kalktım kontrol ettim.. Belki 15 dakikada bir..
.
Hala daha Ece'nin odasının önünden geçerken başımı çeviremiyorum odaya doğru..
Hem yalvarıyorum Allah'a bir şekilde göster onu bana diye, hem de bir anda görüversem karşımda korkarım gibi geliyor.. O kadar karmaşık ki duygular.. Anlatması o kadar zor ki..
Olmaz mı? Olur..
İster miyim? Bilmiyorum..
Ece'nin ruhu, terk ettiği bedeninin görüntüsüyle geliverse yanıma.. Usulca, çok sakin ve rahatlatıcı bir ses tonuyla konuşsa benimle, yadırgamasam "anne" bile dememiş olan kızımın konuşmasını.. Ya da bir şey söylemeden yaklaşsa yanıma.. Elimden tutsa.. Ya da usulca yükselip yanağını yanağıma dokundursa..
İnsan rüyasında olan acayiplikleri yadırgamaz ya, öyle bir rahatlık olsa bende de.. Rüyadaki kadar korkulardan uzak kalabilsem.. Olmaz diye bir şey yok bu hayatta, olur da olursa ne yaparım?
O gece de Ece'nin odasının önünden her geçişimde bunları düşündüm..
Salonun panjurları açık, dışarıdan sokak ve bahçe lambalarının belli belirsiz ışığı giriyor..
O kadar müsait ki ortam, insan beyninin oynayacağı oyunlar yüzünden gölgeleri benzetmeye..
Ece'nin odasında Cem'in havaleli bir oyuncağı.. Tam ortada duruyor..
Bakamıyorum ya odanın önünden geçerken, yan gözüm benzetiyor oyuncağı...
Yerde oturmuş bana bakan Ece'ye..
Kapattım odanın kapısını sonunda.. Dayanamadım..
Ya gözüm aldanmış olmasaydı da gerçekten kızım gelivermiş olsaydı odaya? Ya ben rüyada olmasaydım da gerçek olsaydı? Korkar mıydım acaba? Yoksa sevinir miydim delicesine? Tutabilir miydim ya da heyecanımı kaçıp gitmesin diye?
.
.
Ah bu özlem olmasa..
Alıştık aslında gittiğine.. Gitmesine değil de, her şeyin bu kadar gerçek olmasına..
Ama ister istemez hala daha bir yanım, "keşke böyle olmasaydı" diyor..
Şu ara gözlerim daha sık doluyor..
.
.
Ya önümüz kış olsaydı? Daha karamsar bir hava, yağmur, soğuk olsaydı.. Daha zor olurdu bizim için bu havalarda durumu kaldırması diyordum..
İşte öyle değişken ki duygular..
Gerçi kış geri geldi İzmir'e ama, yazın uğradığı o birkaç günde öyle farklı hissettim ki..
Keşke Ece de olsaydı bu havalarda, keşke Ece de binseydi bisiklete, abisiyle oynayabilseydi bahçede, yeni diktiğim çiçekleri yolsaydı da tatlı sert kızabilseydim.. "Ece hayırr, yapma!" deseydim de, o çirkin suratıyla sırıtınca güldürseydi beni.. Yine beceremeseydim kızmayı..
Ya da çiçekleri dikerken yardım etseydi, küçük küreğiyle toprağı kazsaydı.. Ya da minik su kabıyla can sularını verebilseydi çiçeklerin..
Alacağım yeni bikinisini, şapkasını giyip çeşme plajının o incecik kumlarında oynayabilseydi.. Simitten terfi edip kolluklarla koşabilseydi denize.. Havuza da girerdi artık bu sene.. Büyümüştü o kadar...
Uyku tulumu da kalın geleceğinden ince bir pikeyle örtünüyor olacaktı geceleri, belki atlar gelirdi sabah erkenden yanımıza abisiyle.. Sabah yelek giysin de üşümesin derdi de olmayacaktı..
Bu yaz doğum günü partisi daha güzel olacaktı.. Ece'ye çok güzel bir elbise alacaktım.. Takacağım tokası hazırdı.. Hiç takmamıştım ilk kez doğum gününde taksın diye..
Bu yaz çok güzel olacaktı.. Yaz bitmesin isteyecektik..
Ama şimdi pek bi önemi yok hiçbirinin.. Cemik'le denize girmek de, bisiklete binmesini izlemek de, bahçede oyun oynamak da, kumdan kale yapmak da, havuza atlamak da güzel olacak.. Güzel zaten.. Biliyorum çünkü..
Ama bu sene tüm bunları tekrar yaparken bir yanım hep buruk olacak..
Duygu yollamış bu fotoğrafı bana instagramdan..
Bakmaya doyamadım.. Öyle güzel ki..
O küçük melek o kadar benziyor ki Ece'ye.. Yanaklarından, ayaklarına, tombul bacaklarına kadar.. Hatta sanki kanatlarına kadar..
Ben de öyle sarılabilsem keşke meleğime.. Ama ben gözlerimi açamazdım herhalde..
O an hiç bitmesin, rüyadan uyanmayayım diye..
Dünyaya gelen her bebek keşke belirli bir yaşa gelinceye kadar yaşayabilseydi. Mesela 60, ya da 70 yaşına kadar. O yaşına geldikten sonra şu an bizim gibi yani "her an ölebilecekmiş gibi yaşamaya" devam etseydi. İnsanlar çok genç yaşta ölümlü olmasalardı keşke...
YanıtlaSilDünyaya getirdiğimiz bebeklerimizin en azından belli bir yaşa kadar yaşayacağını bilirdik o zaman.
Bilmiyorum işte böyle bir şeyi hayal ettim. Sana daha önce de mailine uzunca yazmıştım bu konuyu, bu hayalimi.
Fotoğraf beni çok etkiledi. O anne ve bebeğine sarılışı. Yine ağladım. Eceyimin doğum günü tokasını saklamışsın ya, ona da ağladım.
Ağladım, hiç bir şeyin değişmeyeceğini, Eceyimin geri gelmeyeceğini bile bile ağladım.
Siz çok güçlü, iyi bir annesiniz. Tanimadan sevdiğim nadir insanlardansiniz. Sizi seviyorum. Yazmaya hic birakmamanizi temin ediyorum.
YanıtlaSilIyi ki zaman var.. ve iyi ki geçiyor.. Ya acılarımız en derinimize indiğinde donup kalsaydı.?
YanıtlaSilHerkesin kendi bildiği ve tanidigi bir acısı ve içinde bi yerlerde bir de kalesi var.. senin kalen yanıyor.. sonra pisecek.. asla kumdan bir kale olmayacak seninki.. hiç bir dalgada yikilmayacaksin..
iyi ki zaman var.. ve iyi ki geçiyor.. Ya aci ruha coktugunde zaman donsaydi?
Gücün ve Sabrin bol olsun..
bir de fikrim vardı ya..
o da bende kalsın.
Can ELİF,ciger ELİF güzel günler yine gelecek elbet..Sadece SABIR
YanıtlaSilAh be Elif abla, ah be... Keşke acının birazını kendimize yüklesek de yaşam sana daha kolay olsa...
YanıtlaSilSenden bir harf bile okumak beni nasıl mutlu etti.. Günlerdir bakıyorum ha bugün ha yarın Elif gelecek biliyorum dedim.. Lütfen Eceyi hayal et,rüyalarında konuş,resimleriyle gül .. Ama kendini ,cemi ve eşini kötü bunalımlardan uzak tut.. Dibe inmeye izin verme.. Acın büyük ama herşey sana yeniden güzel gelecek inan . Seni seviyoruz her daim dualarımızdasınız.. Allaha emanet olun..
YanıtlaSilYuregime bir hancer saplandi okurken bu satirlari. Anne degilim ama hep icimde ta yuregimin derininde hissettim acinizi. Her okudugumda sarip sarmalamak, yureginizdeki yangini, ozlemi hafifletmek icin bir enerji yollamak istedim sana. Keske gunler boyu anlatsa ben dinlesem, hic yorum yapmadan, hic sozunu kesmeden, tum kalbimle, beynimle yaninda oldugumu seni anlamaya calistigimi hissettirsem. Seni uzen, kiran, incitenlere karsi kalkan olabilsem. Dualarim hep sizinle. Eger bir gun yolunuz Ankara'ya duserse orada sizi kucakliyacak bir dostunuz oldugunu unutmayin. Ben hep burada sizin icin dua ediyor olacagim 🙏😔❤️
YanıtlaSilBir anne küçücük yaşta ölen bebeğine cennette kavuşur mu?
YanıtlaSilBebekler öldüklerinde melekler tarafından büyük bir güzellikle karşılanır ve cennete kavuşurlar.
Bir anne, daha kokusunu içine çekemeden, onu sevip öpemeden, bağrına basamadan ölen bebeğinin arkasından neler düşünür? “Acaba o masum, tamamen günahsız, nur yüzlü bebeğim şimdi cennette mi? Acaba öldüğümde ona kavuşacak mıyım, cennette yavrumla beraber olabilecek miyim? Acaba yavrum ölürken acı hissetti mi, yoksa melekler canını güzellikle mi aldılar?” Daha doğar doğmaz bebeğini kaybeden, ya da çocuğu daha küçük yaştayken ölen birçok anne var dünyada, hepsinin kafasında böyle binlerce soru dolaşıyor ve bunların cevabını arıyorlar. Bu yazımı yavruları cennet çocuğu olan annelere ithaf ediyorum.
Daha yeni dünyaya gözlerini açmışken kalbi durarak ölen bir bebek, daha iki üç yaşlarındayken kaza geçirip ölen küçücük bir çocuk, karşıdan karşıya geçerken bir anda ne olduğunu anlayamadan ölen bir çocuk… daha kendini bilmeden, ailesini tanıyamadan hayata gözlerini kapayan ne kadar çok çocuk var değil mi? Ne kadar masum ve ne kadar günahsızlar değil mi? Annesi onu büyük emeklerle karnında taşımadı mı, onu besleyip büyütmedi mi, gecelerce başında sabahlamadı mı? Peki bir anne yaşarken en büyük hasretine, bir gün gelip de yavrusunu tekrar kucaklayabilme mutluluğuna gerçekten kavuşabilecek mi? Bu dünyada değil de öldüğünde tekrar çocuğunu görüp onu tanıyabilecek, yine onu doyasıya sevebilecek mi?
YanıtlaSilTüm annelerin ve babaların bilmesini isterim ki küçükken ölen bebekler tamamen masum ve günahsız olduklarından direk cennete giderler. Onlar cennetin Vildanlarıdır ve orada sonsuza kadar çok mutlu bir şekilde yaşarlar. Onlar cennette gerçek ve sonsuz hayatlarına kavuşurlar. Bu kuşkusuz anne ve baba için dünyada kendilerine verilmiş çok önemli bir imtihandır. Burada annenin ve babanın söyleyeceği: “Allah’ım evladımızı Sen verdin ve Sen aldın, o da Sana ait bir kuldu, biz güzellikle sabrediyoruz, imtihan olduğumuzu biliyoruz, bizi evladımıza cennette kavuştur, bizleri esirge ve bağışla, günahlarımızı affet” diye dua etmektir. Eğer anne ve baba Allah’a iman ederlerse mutlaka cennette evlatlarına kavuşacaklarının sevincini ve inancını içlerinde taşımalılar. Allah nasıl dünyada o evladı kendilerine verdiyse ahirette de aynısıyla yaratmaya kadirdir. Evladını kaybeden bir anne bu gerçeği mutlaka bilmelidir. Dünya hayatı o kadar kısadır ki göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Burada ailenin yapması gereken kendilerine verilen bu değerli imtihanı güzellikle karşılamak ve daima Allah’ın verdiklerinden ve aldıklarından razı olmaktır.
İnançlı bir anneye ve babaya ölen evladın arkasından üzülmek, gözyaşı dökmek yakışmaz. Bir anne evladının sonsuz cennette, sayısız nimet içinde yaşadığını bilirse neden üzülsün, neden onun için gözyaşı döksün? Önemli olan kısacık dünya hayatında değil sonsuz cennet hayatında birlikte olmaktır. Allah o annenin masum yavrusunu sorgusuz sualsiz, hiç acı hissettirmeden cennete almıştır, bu yüzden böyle bir anne Allah’a olan sevgisini O’na olan teslimiyetiyle, güveniyle ve boyun eğiciliğiyle yaşadığı sürece göstermelidir. Hiçbir anne ve baba unutmasın ki Allah sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir, her inançlı anne ve baba bir gün mutlaka cennette yavrularına kavuşacak, özlemle onlara sarılacak ve sonsuza kadar bir daha asla ayrılmayacaklardır…
Mutlu olanlar da, artık onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır. (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandır. (Hud Suresi, 108)
Onlar, Adn Cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından 'salih davranışlarda' bulunanlar da (Adn Cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler:) "Sabrettiğinize karşılık selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel." (Rad Suresi, 23-24)
Evlatlarını yitiren anne ve babaların aşağıda verdiğim linki mutlaka ziyaret etmelerini rica ediyorum, böylece anlattığım konuyla ilgili çok değerli bilgiler edinebilirler.
http://blog.milliyet.com.tr/bir-anne-kucucuk-yasta-olen-bebegine-cennette-kavusur-mu-/Blog/?BlogNo=334247
Kaynak: http://muminlerinyurducennet.blogspot.com/
İnşallah bu gönderdiğim paylaşım sizin biraz olsun acınızı hafiflettir ümidiğle sizinle paylaşmak istedim.
Rabbim yar ve yardımcınız olsun..
Ah be Elifim, yine dağlandı yüreğim. Yazmak istediğim, hissettiğim çok şey var ama doğru kelimeler yok :(((((
YanıtlaSilYine dayanamadim yine agladim :( Sizin duygularinizi oyle yogun hissediyorum ki ..Allah yardimciniz olsun ..gozyaslarim dudaklarimdan asagi suzulurken butun hislerimle diliyorum sizin icin ...
YanıtlaSilElif.. Beni bitiriyor bazen yazdıkların. :-( Öyle doldumki şu an.. :-( Ne kötü yanına gelse belki de korkacak olman, canın ciğerindi oysa.. Bir sırrı var elbet bu yaşananların.. Bu dünyada eremeyiz o sırra.. Ne diyim. Boğazımda bir yumruk... Üzdü beni bu yazın. :-(
YanıtlaSilO kadar güzelsin ki, kalbin, kelimelerin... Sen Ecey'in dünyadaki meleğisin. Seni tanımasa da merak eden,tüm kalbiyle seven bir sürü anneye emanet etti... Canım Ece, o kadar tatlı ki gülümsetiyor beni, kalbimi ısıtıyor, melekler gerçekmiş dedirtiyor. Öpüyorum onu melek kanatlarından usulca...
YanıtlaSilcanım elif;
YanıtlaSilgerçekten kanatlarına kadar benziyordu. çok etkileyiciydi, meleği düşündürmemesi imkansızdı.
paylaşmana çok sevindim.
Yuregindeki acilari anne olan yada annelik inceligine sahip olan kimselerin anlamamasi mumkun degil. Allaha hamdolsun ki rabbim "alismak", "unutmak", "sindirebilmek" duygularini nasip etmis bize. Yoksa hayat cekilmez acilar yasanmaz olurdu herhalde. Daha once de yazmistim sana defalarca kizim suan 19aylik ve her an aklimdasin yuzlerce kisi gibi ama tek farkla. Yer yer pismanliklarim yer yer de sikintilarimda. Esimle en byuk problemimiz kizimin sorumlulugunu paylasmak ve zaman zaman bu buyuk kavga sebebi ve her seferinde en buyuk korkum simdi dertlendigim seylerin yatin obur gun acisiyla yuzlesmk. O zaman keske daha cok sorumlumlulugundan bunalsaydim korkusuyla yasamak da inan cok zor. Allah sana verdigi sabrin vr metanetin hep devamini nasip etsin ruyalarinda kizinla suslesin insaallah. Hep dualarimdasiniz. Rabbim ins tekrar ecey kadwr guzel bir kiz nasip etsin sana acilarina drman olan.. icimden gecen dile geldi kizma nolir. Allaha emanet ol cannn arkadasim
YanıtlaSilElif"ciğim .Yazını dün de okudum.
YanıtlaSilAkşam yattım yazını düşündüm. Ece'den neden korksun (?) diye.
Gecenin insana istemeden verdiği ürperti ve korkulardan kaynaklanıyor sanıyorum.
Gün ağardığında (nedense) kendiliğinden geçen korkular.
Ece'yi senden çok kimse sevemez .
Ben de gün içinde senin yazını okuduğumda ya da Ece 'yi düşündüğümde boğazım düğüm düğüm ve güzlerim dolu dolu oluyor. Seni düşünemiyorum .
Biz de Ece' yi çok seviyoruz ve O'nu çok özledik. Hemde çoook...
özlemek herşeyden daha çok acıtıyor içini değil mi.. ah be elifim.. yine sen yazdın ben ağladım... yazdığın her harfi içimde hissettim.. ecem yukarılardan gülümsüyor bize o ördek dudaklarıyla.. o hiç söyleyemedeği kelimeyle sesleniyor sana hep.. " benim güzel annem,güçlü annem benim.."
YanıtlaSilSizi incitir mi bilmiyorum ama bu süreci sizinle aynı anda yaşayan birileri daha var, hem de sizin gibi en iyi şekilde yazarak paylaşarak umarım yardımcı olur sevgili elif..
YanıtlaSilhttp://i.instagram.com/babyboybakery/
Elifim boğazımda düyüm Allah sabır versın güç Kuvet
YanıtlaSilGünlerce sessiz sessiz okuyup ağladim. Ne yazsam da ifade etsem içimdekileri diye...Bir anne olarak içimin en derinliklerinde hissettim seni, Ecey'i, Cemik'i... Hiç tanışmamış da olsak aslında bir dost kadar tanıdığımı seni.. Dün gece rüyamda Ecey'i ve seni gördüm.Gittiğini biliyorduk ama gelişine sevinmiştik. Sen sarıldın melegine,öptün,kokladin.. İkinizde cok mutluydunuz..Sonra o kadar güzel,ışıl ışıl bir bahçenin kapısından girdi Ecey.. Biliyorum ki güzel günler gelecek Elif, sen görmesen de o hep seninle..Bence rüyalarına gelmek için senin hazır olmani bekliyor. Tekrar tekrar sen çok güçlüsün demeyeceğim. İnsan her zaman güçlü olmak zorunda değil çünkü..Sen yüreği tertemiz mükemmel bir annesin,elbette ki Ecey ve Cemik sana hep güç verecek. Sen herseyin en güzelini hak ediyorsun rüyaların bile.. Meleklerin en güzelinin annesisin çünkü.. öperim o güzel kalbinden seni..
YanıtlaSilElif ablacim.. yazmıyorum yazamıyorum daha dogrusu... yazicak bisey de bulamıyorum desem yeridir. Nasılsın elif abla diye hal hatir sorsam alicagim cevap cok manidar... rabbim gonlune göre versin dualarim her daim seninle...
YanıtlaSilSen iyi ol, Cemik iyi olsun. Siz hep iyi olun Elif. Hep iyi olun ucunuz, hepiniz.
YanıtlaSilYazdığını görünce seviniyorum, içini dök rahatla istiyorum.. Defalarca okuyorum, yazacak birşey bulamıyorum, elden birşey gelmiyor, kahroluyorum. Sabır diliyorum ve dua ediyorum güzel kardeşim...
YanıtlaSilGeçen bir videoya denk geldim evladını kaybeden amerikalı bir anne konuşuyodu. Tam olarak kelimesi kelimesine hatırlamıyorum ama vefat eden çocuğuyla ilgili söylediği şu sözler resmen kalbime kazındı desem yeridir: "evladım beni o kadar çok seviyodu ki, vefatının benim yıkımıma yol açmayacağına adım gibi eminim." Bir anda kafamda bi şimşek çaktı ve senin yaşadıkların aklıma geldi... Senin bilge ruhunun rehberliğinde hayatın ne demek olduğunu çözmeye çalışan takipçilerin... Bazen yıkım gibi gözüken şeylerin birleştirici gücü... Her şeye rağmen hayatın devam edebilişi... Senin kadar güzel ifade edemiyorum muhtemelen hissettiklerimi ama şunu iliklerime dek hissettim: Sen kesinlikle bizim anlamakta güçlük çektiğimiz bir şeyi bizlere daha anlaşılır kılmak için seçilmiş bir elçisin. Bu yüzden Tanrı da sana güç veriyor, her geçen gün gücüne güç katıyor ve bu gücün yaydığı ışık tüm dünyayı aydınlatıyor... Senin bilgeliğinin ışığında, içerdeki ve dışardaki evrenin kesiştiği yerde bir araya gelen yürekler her gün sana, o güzel varlığına minnet duyuyor...
YanıtlaSilBenim bogazim dugum dugumken kim bilir sen nasılsın? iyi degilsindir tabii de ayaktasın yine. Kabullenmek ve Cemik'e sarılmak elden tek gelen. Melegin sayesinde her okuyan melegine her gun bir kere fazladan sariliyor emin ol. Simdi sadece bugunu dusunmenin ve Cemik'i sevmenin zamani. Ve sunu unutma ne olursa beterin beteri var maalesef hayat cok acimasiz olabiliyor.O yuzden bugun Cemik'i sev,öp ve güzel gülüşünü her gordugun gün için mutlu ol.
YanıtlaSilyazdıklarını okurken gözlerim dolu dolu. 2 yaşında oğlum var hem şükür hem korku hem senin kuzuya dua ile okuyorum yazılarını. Meleğin için ve senin için dudaklarımda dua var. Allah abisine uzun ve sağlıklı bir ömür versin canım. Seni de onun başından eksik etmesin
YanıtlaSil